30 Kasım 2016 Çarşamba

1 Balkan Gezisi (23.09.2016-01.10.2016) (İstanbul-Sofya-Üsküp)



Otobüs ile Balkan Gezisi 7 Ülke 3200 km.
Balkan Gezisi

1. Gün İstanbul-Sofya-Üsküp

2010 yılında Pronto Tur ile Dubrovnik başlangıçlı çok güzel bir Balkan Turu yapmıştık. (Bu turumuzu Emekli Hayat Blog Arşivi 2014 Haziran'da okuyabilirsiniz) Bu yıl da artık sonbahar geldi, soğuklar başlamadan Porto'ya gitsek diye düşünürken Pronto Tur web sayfasında çok uygun fiyata Balkan Turu görünce hadi gidelim, ne değişiklikler olmuş görelim dedik. 

Bu kez gezi otobüs ile...Geçen sefer uçak ile Dubrovnik'e gidilmiş oradan temin edilen otobüs ve şoförlerle yolculuk yapılmıştı. Otobüsler eskiceydi ve şoförleri bölgenin insanları olmalarına rağmen yolları pek bilmiyorlardı..O turda rehberimiz Türkan Sancaklı'ya yolları tarif etmek için çok iş düşmüştü...

Bu defa otobüsümüz çok yeni, iki yaşında ve şoförümüz Hamza bey hem iyi bir şoför hem de efendi bir insandı. Yolları da çok iyi biliyordu...

Otobüsümüz Kadıköy Evlendirme Dairesi önünden saat 21.00 de hareket etti. Hareket etmeden önce rehberimiz Ahmet Özgür ile ve bazı yolcular ile tanıştık. Rehberimiz tura toplam 11 kişinin katıldığını ve bu turun özel bir tur gibi olacağını söyledi. Beşiktaş'tan da 2 kişi aldıktan sonra yola çıktık. Daha sonra göreceğimiz üzere tura katılanlar çok uyumlu ve saygılı insanlardı ve gezimiz hiç sorunsuz ve çok güzel geçti. Bu arada rehberimiz Ahmet bey 32 yaşında, Bulgaristan doğumlu, Balkan ülkelerini çok iyi tanıyan bir insandı. Kendisinden hepimiz çok memnun kaldık.

Küçük grubumuz ve rehberimiz Ahmet bey sabah erkenden Sofya'da 
Kocaman 45 kişilik otobüste 11 yolcu olunca bütün gezi boyunca hepimiz otobüse yayılarak yolculuk ettik. Kapıkule'ye geldik. Burada otobüsten  inerek çıkış işlemlerimizi kendimiz yaptırdık. Emekli olduğumuza dair SGK' dan aldığımız belgeye bakılarak çıkış işlemimizi yaptılar. Bulgaristan sınırına geldik. Burada da giriş işlemlerimizi yaptırarak saat 02.40 'da Bulgaristan' a giriş yaptık. Sonra gece yolculuğu...ben her zamanki gibi uyuyamadım...

Böyle otobüste yayılarak yolculuk güzelmiş

2. Gün Sofya-Üsküp

Sabah 06.00'da Sofya'ya (Sofiya) geldik. Kahvaltı yapmak ve dinlenmek için rehberin önerisi ile Sofya'daki Türk Oteli Ramada Otele geldik. 5 yıldız bir otel...Sabah çok erken olmasına rağmen kahvaltı hazırlamışlardı...Bir güzel kahvaltı yaptık (10x2 €) ve biraz dinlendik. Erken saatte Sofya'yı dolaşmaya başladık. Sofya 1 milyon 200.000 nüfusa sahip Bulgaristan'ın başkenti. Yaklaşık 500 yıl (1382-1878) Osmanlı egemenliğinde kalan Sofya'da Balkan Savaşından sonra Osmanlı eserlerinin hepsi yok edilmiş geride tek bir cami kalmış. 

İlk durak Aleksandr Ortodoks Katedrali..1877-1878 (93 harbi) yıllarında gerçekleşen Osmanlı-Rus Savaşlarında hayatlarını kaybeden askerler anısına 1912 yılında inşa edilmiş. Aynı anda 10.000 kişinin ibadet etmesini sağlayacak kapasiteye sahipmiş ve Balkanların ikinci en büyük katedraliymiş. Beyaz rengin ve altın kaplamaların hakim olduğu katedralin dışı içeriden daha görkemli. Katedrale giriş ücretsiz, içeride fotoğraf çekmek yasak.


Aleksandr Nevski Ortodoks Katedrali
 (foto internet)

Katedral karşısında Bulgaristan Patriklik binası
Aziz Nikolas Rus Kilisesi (1914)

Zarif Rus Kilisesi

Başbakanlık önünde nöbet değişimi


Aziz George Kilisesi (4.yy.) (Rotanda) (Sofya'da en eski yapı) (Sheraton oteli ile Başbakanlık binaları avlusunda) 

Saint Sofia Kilisesi (6.yy.inşa, 16.yy da Osmanlılar tarafından cami, 1900 tekrar kilise) (Sofya'nın en eski ikinci kilisesi) 

Saint Sofia Kilisesi yanında Bulgaristan'ın özgürlüğü için savaşmış askerler anısına sönmeyen ateş (1981)
St.Sofia heykeli




Banyabaşı (Kadı Seyfullah Efendi) Camii Mimar Sinan tarafından tasarlanarak 1566 yılında inşa edilmiş. Kadı Seyfullah Efendi isimli hayırsever tarafından yaptırıldığı için bu isimle de bilinirmiş.

Banyabaşı Camii
Atatürk Sofya Ataşemiliteri olarak yarbaylığa yükseldiği yıl (1914) Bulgarların ulusal günleri ile ilgili düzenlenen bir kostümlü baloya yeniçeri kıyafeti ile gitmiş ve çok ilgi çekmiş...

Atatürk'un yeniçeri kıyafeti ile katıldığı balonun yapıldığı Ordu evi
Yeniçeri kıyafetli Kurmay Yarbay Mustafa Kemal

Arkeoloji Müzesi

Adalet Sarayı

 Aslanlı Köprü (1891)

Tramvaylar çalışıyor
Trafiğe kapalı mağaza, kafe ve barların olduğu Vitoşa caddesinde biraz dolaştık.
Sabah sabah Vitoşa caddesinde biz

Kapalı hal binasında çok erken olduğu için kimseler yok 
Sofya turumuz bu kadar...Bu tür turların kaderi böyle, görülecek yerler çoğu kere dışarıdan görülerek geziliyor. Sabah 10.45'de Sofya'dan ayrıldık. Sofya ile ilgili bilgim bu kadar. Döviz bozdurmadık, alış veriş yapmadık. 

12.45 de Makedonya sınırına geldik. Balkanlarda genellikle sınır geçişlerinde yolcular otobüste kalıyor, gümrük görevlisi otobüse binerek pasaportları topluyor, giriş kaşesini basarak rehbere veriyor, rehber de pasaportları otobüste dağıtıyor. Burada da öyle oldu. Bazen de görevli otobüse hiç gelmeden rehber pasaportları toplayarak giriş işlemlerini yapıp getiriyor. Bu arada saatlerimizi 1 saat geri aldık. Üsküp'e 14.20 de geldik.

Üsküp (Skopje) Makedonya'nın başkenti ve en büyük şehri... Ortasından Vardar nehri geçiyor. 600.000 nüfusa sahip. Geçen gelişimizden bu yana neler değişmiş göreceğiz. Üsküp 1392 yılında Osmanlı topraklarına katılmış ve 500 yıldan fazla Osmanlı egemenliğinde kalmış.

Otobüs bizi eski tren garının önünde bırakıyor. Gar binası şimdi müze olmuş. Buradan sonra yürüyerek dolaşacağız.

Rahibe Teresa Evi
Vardar Nehri üzerindeki Taş Köprü, Fatih Köprüsü veya Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olarak da biliniyor. 1451-1469 yıllarında II. Mehmed'in himayesi ve kontrolu altında yapılmış. Köprü bu gün sadece yaya trafiğine açık. 

Taş Köprüden Vardar Nehrinin karşı kıyısına geçince Osmanlı eserleri ve çarşısı başlıyor. Makedonlar Üsküp şehrini ilgili/ilgisiz ve orantısız heykeller ile donatmışlar. Çok güzel bir şehri bence berbat etmişler. Bu büyük heykelleri yapma merakı biraz da Osmanlı eserlerini ezme, görünmez kılma çabası gibi geldi bize...Yerel rehberin anlattığına göre muhalif Üsküplüler zaman zaman eylemler yapıp, bu heykel, köprü gibi harcamaları protesto ediyorlarmış, bazı heykellerin üzerine kırmızı boyalar atmışlar, görülüyor...

Güzelim Taş Köprü  Bu köprü Makedonya Meydanı ile Türk çarşısı arasında Vardar nehri üzerinde 

Üsküp ve Vardar Nehri

Böyle de bir tane var

   Kapan Han  İki katlı, 44 odalı..Alt kat atlar ve tüccarların malları, üst kat yolcuların konaklaması için inşa edilmiş, günümüzde üst kat eğitim alt kat lokanta ve kafe olarak kullanılmakta



Türk kadın grubu eğleniyor, bu grup 45 kişi seyahat ediyorlardı,yollarda hep karşılaştık

Yerel kıyafetler

Türk Çarşı

Berber

Üsküp Çarşı

Arasta Camii (14.yy.)

Bizim çarşılar da böyle

Bu gelin damatlardan çok gördük, sokaklarda dolaşıp duruyorlardı, şu sağdaki sütunlu binada evleniyorlarmış

Yer gök heykel

Almanlar bunlara "Kitsch" derler banal, rüküş

Arkada Osmanlı eseri hamam kaybolmuş bu garip heykeller yüzünden
Rehber serbest zaman verdi çarşı içinde dolaştık ve 6 yıl önce geldiğimizde yediğimiz ve memnun kaldığımız köfteciye gittik. Aynı garson servis yaptı...


1 porsiyon köfte (cevapçiçi) (10 tane),1 güveç fasulye, 1 salata, 2 bira (10€) Nefis
Yemekten sonra Üsküp Kalesinin alt kısmında yer alan Mustafa Paşa Camiine gittik. Cami,  Yavuz Sultan Selim'in veziri olan Mustafa Paşa tarafından 1492 yılında inşa edilmiş.
Yahya Paşa Camii






Hepimiz yorulduk ve ayrıca dün gece otobüste uyuyamadık...Üsküp'de otelimiz Alexander Palace Hotel...5 yıldız...fakat Balkanlarda 5 yıldız standardı biraz düşük. Bizim için gayet yeterliydi...Akşam 19.00 gibi otele giriş yaptık, az kişi olduğumuz için birkaç dakikada herkes odalarına dağıldı. Erkenden yattık...Rehber yarın sabah  07.30 da otelden çıkış dedi.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder