30 Ekim 2014 Perşembe

1 İspanya Endülüs Gezisi (Madrid) (17-25 Ekim 2014)


Madrid (17-18 Ekim 2014)

Endülüs'e planlaması  ve uygulaması kendi eserimiz olan programla gidiyoruz. Seyahat tur planlamamız şöyle; Madrid (2 gün), Cordoba (1 gün), Sevilla (1,5 gün), Granada (1,5 gün), Valencia (1 gün), Barcelona (2 gün) Uçuşlar Pegasus'dan, trenler Renfe'den...

Seyahat kitapları, internet gezi blog bilgileri, haritalar, otel bilgileri ve rezervasyonları, Renfe tren hatları ve tarifeleri ve daha bir çok bilgi okundu, unutuldu, tekrar tekrar okundu, notlar alındı, yani dersler çalışıldı. Bu defa yolculuk zorlu, 6 ayrı şehir, otel ve istasyon-tren yolculukları.. Bakalım neler yaşayacağız diye yola çıktık.
İspanya program
Bu arada bölgede hava durumları güneşli gözüküyor, gene de yağmurluk ve olası soğuk havalara karşı önlem olarak bir iki parça kalınca giysi bavullara konuldu. Gezi boyunca pırıl pırıl güneşli çok güzel bir havada gezdik, bu bakımdan çok şanslıydık. Hava gezmek için ideal sıcaklıktaydı, öğlen saatlerinde 30-31 derece sıcaklıkları da gördük.Sadece sabah ve akşam biraz serinlik oldu.

Kozyatağı'ndan taksi ile Bostancı'ya gidip oradan E9 Belediye otobüsü ile sahilden çabucak Sabiha Gökçen'e ulaştık. Bu güzergah  havaalanına gidişte bizim için en kolay yol oluyor. Havaalanında bir küçük su'ya 4 € aldılar. Haberiniz olsun, sakın susamayın.

Geldik
Uçağımız 15 dakika rötarla havalandı, uçak dolu değildi, yol rahat geçti. Saat 14.00 civarı Madrid Barajas Havaalanına ulaştık. (Terminal 1) İspanya'daki seyahatlerimizi tren ile yapacağımız için havalanındaki Renfe satış bürosundan senyör kartı denilen 60 yaş üstü yolculara % 40 civarı indirim sağlayan "Tarjeta Dorada" kartlarımızı (12 € iki kişi) ve bütün tren biletlerimizi (256 € iki kişi) topluca aldık. Yalnız aldığımız yer Renfe acentası gibi bir yer olduğu için 24 €'da komisyon aldılar. Anlayacağınız 24 € fazladan bir ödeme yapmış olduk, acele etmeden biletleri Madrid istasyonu Atocha'dan alsaydık bu komisyonu vermeyecektik. Demek ki acele etmemek gerekiyormuş, her Renfe yazan yere takılmamak lazımmış. Biraz da trenlerde yer bulamayız diyerek acele ettik, planladığımız saatlerde trenlerde yer bulamazsak programda değişiklik yapmak gerekecekti.Bu da bize ders olsun. Siz giderseniz Renfe tren biletlerinizi Atocha'dan alın.

Programladığımız saatlere uygun olarak tren biletlerimizi aldık, sadece Madrid çıkışı için planladığımızdan 1 saat önceki trene yer bulundu. Gene de zamanlama durumu iyi.

Renfe biletlerimiz
Madrid'de otobüs-metro'da geçen T-10 (12,20 €) biletimizi Havaalanın hemen çıkışındaki gazete-sigara satan büfeden aldık. Bu tek kart şeklindeki bilet 10 geçiş hakkı tanıyor. Kişiye özel değil, herkes geçebilir aynı kartla. Madrid'de havaalanından geçen otobüslerde şoförden de bilet alınabiliyor, ama biraz pahalı (1,5 €) 
Madrid Plan
Otobüsle otele geldik. Bavulları bırakıp hemen metro ile Retiro Park'a geldik. Bu bizim Madrid'e ikinci gelişimiz, geçen yıl da gelmiş vakitsizlikten bazı yerleri görememiştik. Bu defa göremediğimiz yerleri görelim dedik. Parque del Retiro (Retiro Parkı) da bunlardan biriydi. 17.yy'da Habsburg  av yeri olarak  kullanılan Park, içinde ağaçlık yollar, çiçek tarhları, heykeller, havuzlar, sandalla gezilen kocaman bir yapay göl barındıran 121 hektarlık bir alana yayılmış büyük bir şehir içi parkı. Girişi ücretsiz olan park içinde Palacio de Cristal ve Palacio de Velazquez'de yeme içme yerleri mevcut. Bu güzel parkın içinde gezinenlere karışarak
görebildiğimiz kadarını keyifle dolaştık, dinlendik. Bu arada "Retiro" emekli demek...

Gölde sandal keyfi

Sokak müzisyenleri
Kukla seyreden çocuklar
Kuklalara bakış



Çiçekler arasında bir böcek
Bu günün programında parka çok yakın olan Prado Müze'yi ziyaret var. Prado Müze 18:00-20:00 saatleri arası ücretsiz. (Bilet ücreti 14 €) Saat 18:00'de kapıya yaklaştığımızda çoook uzun bir kuyrukla karşılaştık. Fakat tam 15 dakika sonra  kuyrukta kimse kalmadı, herkesin biletini süratle vererek içeriye aldılar. Geçen yıl da bu müzeyi dolaşmıştık. Bu defa en çok hoşumuza giden resimleri gördük. Velazquez, Goya, El Greco ve Flaman ustaların resimleri harika. Madrid'e gelirseniz bu müzeyi mutlaka görün.
Prado Müze önündeki uzun kuyruk (bunlar bedavacı)
Prado girişi
Prado bilet gişeleri
Prado önünde Goya ve Maja (Maya)
Prado Müze komşusu San Jeronimo el Real Manastırı
Müzeden çıktık Cibeles Meydanına yürüdük.Buradan metroya binerek Plaza Mayor'a geldik. Aslında bu yolu biz yürürdük fakat hem yorgunuz hem de aç.
 
Cibeles Meydanı

Palacio de Comunicaciones (Kominikasyon Binası)
Geçen yıl geldiğimizde sevgili arkadaşlarımız Gülay ve İbrahim ile gittiğimiz  ve çok memnun kaldığımız meşhur Plaza Mayor'daki  Museo del Jamon adlı lokantaya gittik, paella yiyip, şarap içtik (26 €)  geçen yılki ziyaretimizi ve arkadaşlarımızı andık.

Paella'ya buyrun
Gece Plaza Mayor
Artık yorulduk ve metro ile otelimize döndük.

Sabah bavulları topladık, Atocha tren istasyonuna metro ile gidip bavulları emanete (Consignas) bıraktık. (orta boy emanet, iki tane kabin boy bavulu alıyor 3,60 € 24 saat) Akşam buradan Cordoba'ya gideceğiz. İstasyon binası içerdeki tropikal ağaçlar ile çok güzel. Metro bağlantısı ile ulaşımı da kolay.
Atocha İstasyon
İstasyondaki bu eşyalar pek güzel, demek ki neymiş yolcunun şapka kutusu ve şemsiyesi olmalıymış, bizde ikisi de yok
Atocha'dan çıkıp Reina Sofia Müze'yi ve burada fotoğraf çektiren gelinle damadı biz de fotoğrafladık.  Geçen yıl gezdiğimiz Reina Sofia'ya gelmek bu günün programında vardı fakat tren biletini 1 saat önceye bulunca ve hava da iyi olunca dışarlarda olmayı tercih ettik. Burası da saat 19:00-21:00 arası ücretsiz. Gene de müzelerin web sayfalarından değişiklikleri bir bakın. Yaz kış uygulaması farklı olabiliyor.
Reina Sofia Müze (Picasso'nun meşhur eseri Guernica burada)
Satıcı kadın ve müşterileri
Madrid gelin ve damadı
Puerta de Toledo'ya doğru yürüdük. Yol üzerinde Mercado de San Fernando alış veriş yerini görünce içeri girmeden edemedik.

Balıkçı
Hazırlık
Bu uzun yeşillikler ne acaba?
Şarküteri
Satıcı teyze
Zeytinler, balıklar, salamlar...
Çeşit bol
Bize kalsa daha dolaşacağız ama gidilecek yerler var. Puerta de Toledo'ya geldik. Burası Madrid'in güneybatısında, Toledo'ya gidiş kapısı. 19 m. yüksekliğinde 3 kemerli bir yapı,1812'de Joseph Bonaparte Napolyon zamanında inşaasına başlanmış 1827 yılında bitirilmiş.
Puerta de Toledo
Çamaşırlar kuruyor
Calle Toledo üzerinden yürürken El Rastro bit pazarına rastladık ama girmedik, vakit yok.


Bu tam sana göre
Bu gün Madrid'de düğün günü galiba bütün kiliselerde düğün gördük.

Kilisede düğün
Bu da başka bir kilisedeki düğün
Gelin ile damat biraz yaşlılar galiba, olsun...
Bu kilisede de bir tören vardı
Çoluk çocuk keyif...
Meşhur Mercado de San Miguel (kapalı pazar) çok  kalabalıktı bu kez girmedik
Öğlen oldu, yorulduk ve acıktık. Plaza Mayor'da Nejat'ın daha önce işaret koyduğu yerden ekmek arası kalamar alıp, (2 kalamar, 2 cola 6,45 €) Meydanda gelip geçeni seyrederek yedik.Bu arada Madrid ve diğer gittiğimiz Endülüs şehirlerinde her yer kalamar kokuyordu, ufacık çocuklar bile tabak dolusu kalamarları yiyorlardı.
Nejat kalamarları kapmış
Kalamarlar
Hah ha adama bak Nejat'a nasıl bakıyor? Nasıl götürüyor bakışı
Plaza Mayor'da da düğüncüler vardı
Bunlar da başka Madrid gelin ile damadı
Cıvıl cıvıl Plaza Mayor
Casa de La Villa (1645)
Casa de Villa
Casa de Cisneros
Yürüyüşe devam, Palacıo Real (Kraliyet Sarayı) ve hemen karşısındaki Real Teatro'yu görerek İspanya Meydanına geldik.
Teatro Real
Teatro Real
Palacıo Real
Palacıo Real Bahçeleri
İspanya Meydanı Servantes Anıtı ve Madrid'in ilk yüksek binalarının yer aldığı güzel bir alan, burada oturup biraz soluklandık.
 
Servantes , Don Kişot ve Şanso Panço

İnsan olmadan burayı çekmek mümkün değil, herkes tırmanarak fotoğraf çektiriyor bu roman kahramanları ile..
Servantes heykelinin arka cephesi
Yürüyerek Templo de Debod'a geldik. Güzel bir bahçe içindeki bu tapınak ilk olarak Aswan'ın 15 km güneyinde inşa edilmiş, 1960 yılında Aswan'ın yeniden yapılanması sırasında İspanya'nın yapmış olduğu yardıma karşılık 1968 yılında Mısır hükümeti Abu Simbel Tapınakları'nı koruması karşılığında Debod'u İspanya'ya bağışlamış.

Templo de Debod
Templo de Debod bahçesinde piknik yapan öğrenciler
Buradan Principe Pio İstasyonu'na (Estacıon del Norte) geldik. Burası hem banliyö istasyonu hem de metro istasyonu. Artık yorulduk ve Madrid'e veda zamanı geldi. Buradan metro'ya binerek Atocha İstasyonuna gittik, emanetten bavullarımızı alarak 20.35'de Ave hızlı treni ile Madrid'den ayrıldık, 22.25'de Cordoba'ya ulaştık. Tren, yaklaşık 400 km. yolu 2 saatten az bir sürede aldı. Yol boyunca ne bir sarsıntı oldu ne de gittiğimiz anladık. Cordoba'da İstasyona yakın otelimize yürüyerek geldik.

Raylar raylar
İstasyon içi
Madrid ile ilgili burada anlattıklarım, bizim geçen yılki Madrid gezimizde göremediğimiz yerleri görme çabamız sonucu dolaştığımız yerler. Geçen yılki  Madrid ve Barcelona gezi izlenimlerim 2013 Nisan blog arşivinde...  Madrid bence en az 3 gün kalınması gereken güzel bir şehir.