3 Ağustos 2023 Perşembe

Annem



Annem vefat etti.

Annem 96 yaşındaydı. Gayet de aklı başındaydı ve evde her işini kendisi görürdü. Hatta vefat ettiği 20 Haziran günü de sabah temizlik yaptırıp, bayram hazırlığı olarak perdelerini yıkatmış, yanlış programda yıkandı, perdeler buruştu diye dertlenmişti. Akşama doğru midem ağrıyor, sancım var dedi, ağrı kesiciler fayda etmedi, ertesi sabaha mide endoskopisi için randevu aldım, ağrı kesilmeyince  endoskopiyi yapacak doktor acile götür dedi ve biz bypass ameliyatı olduğum ve memnun kaldığım Göztepe Medicalpark Hastanesi aciline gittik. Yapılan ağrı kesici iğnelere rağmen ağrısı devam ediyordu ve nöbetçi kalp doktoru yapılan tetkikler sonrası sıkıntının kalple ilgili olduğu tanısında bulundu. Gece saat 1.30 da anjiyo yapmak üzere kardiyoloji hocası ve ekibi geldi, annemi anjiyoya aldılar. Fakat doktor annemin kalp damarlarının tıkanmış ve kireçlenmiş olduğunu, bu nedenle stent takamadıklarını ve akciğerlerde su toplandığını söyledi, yoğun bakıma aldıklarını ve durumunun kritik olduğunu belirtti. Bir saat sonra da annemi kaybettik. Eşimle şok olduk, inanamadık, yürüyerek geldiği hastanede bir kaç saat içinde annemi kaybetmiştik. En çok "iki gün yatak üçüncü gün toprak" diye dua ederdi. İki gün bile yatmadı, adeta ayakta öldü. 

Annem 1927 doğumlu tatar bir cumhuriyet kızıydı. Ataları Romanya'dan gelip Eskişehir'e yerleşmişler ve annem orada doğmuş. Hiç görmediğim dedem Devlet Demiryollarında çalışmış ve oradan emekli olmuş, erken yaşlarda da vefat etmiş, anneannem ev kadınıydı ve ben orta okula gittiğim yıllarda bizim yanımızda yaşarken vefat etti. 

Annemler iki kardeşlerdi ve kendisinden beş altı yaş büyük ağabeyi vardı. O yıllarda kız çocuklarını okula göndermiyorlar mıydı yoksa dedem mi böyle bir karara varmıştı bilmiyorum  ama annem hiç okula gitmemiş. Onun yerine, o yıllarda Eskişehir'in konfeksiyon olmadığı için  çok rağbet gören bir kadın terzisinin yanına çırak olarak girmiş. Birkaç yıl orada çalışıp dikiş öğrendikten sonra da kendisi dikiş makinesi alarak evinde müşterilere giysi dikmeye başlamış, konfeksiyon yayılana kadar annem hep evde dikiş dikerek aile bütçesine katkı yaptı.

Annem çok zeki bir kadındı, bir arkadaşının yardımı ile okuyup yazmayı kendi kendine öğrenmiş. Hayatı boyunca onu okula göndermeyen ve cahil bırakan dedeme, babasını çok sevmesine rağmen hep kızardı.. Haklıydı da, eğer okuma imkanı bulsaydı iyi bir meslek sahibi olacağına emindim.

Sonra babamla evlenmiş ve İstanbul'a gelin gelmiş. İstanbul'da da dikiş dikmeye devam etti. Tek çocuk beni doğurmuş, annem yan apartmanımızda oturuyordu, yaşlılığında ben onun için koşturuyorum, yoruluyorum diye keşke bir çocuğum daha olsaydı derdi.. Halbuki benim koşturmam son yıllarında alış verişini ve banka işlemlerini yapmaktan ibaretti, onun dışında her işini kendisi yapıyordu. Ben bypass ameliyatı olduğumda düzelene kadar 3, 4 ay yanına bir yardımcı alalım dediğimde şiddetle itiraz etmiş ben kendi işimi yapıyorum diye istememişti.

Çok titizdi, çok çalışkandı, çok yetenekliydi dikiş, nakış, örgü, oya işleri yapar evini onlarla bezerdi. Son gününe kadar da kuranını okur, dualar ederdi..

Babamı çok genç yaşta 55 yaşında tansiyon nedeniyle kaybettik. Annem 42 sene babam olmadan ve kimseye de muhtaç olmadan hayatını sürdürdü..

Allah rahmet etsin annem, nurlarda uyu..