8 Mayıs 2016 Pazar

Trilye- Gölyazı



Trilye (Zeytinbağı) - Gölyazı (Apolyont)

Fotoğraf grubu hocamız Handegül Toker, Trilye ve Gölyazı gezisi düzenleyince biz de bu geziye katıldık. Daha önce her iki yere de gitmemiştik. Otobüs bizi ve arkadaşımız Azize'yi saat 07.00'de Kozyatağı'ndan aldı. Eskihisar-Topçular araba vapuru ile Mudanya üzerinden Trilye'ye keyifli bir yolculuk ile ulaştık. Mudanya ile Trilye arası zeytin ağaçları ve güzel manzaraları ile 10 km.civarı bir mesafe...


Bizim sınıf
Trilye Bursa'nın Mudanya ilçesine bağlı Marmara Denizi kıyısında bir belde...1963 yılında  Zeytinbağı adı verilen beldeye 2011 tarihinde alınan kararla tekrar Trilye adı verilmiş. Belde, semt, sokak ve bina isimlerini esen rüzgarlara göre değiştirmek de bizim Ülkemiz özelliklerinden... Ne isterler bu isimlerden...

Trilye ve çevresi antik çağlardan günümüze hep yerleşim yeri olmuş. Misyalılar, Traklar, Antik Romalılar, Bizanslılar ve 1330'dan sonra Osmanlılar bölgede hüküm sürmüşler... Trilye isminin Rumca 3 aziz anlamına "tri:3, ielie:aziz" veya barbunya balığı demek olan" trigleia"dan geldiği söylenmekte...

Trilye nüfusunun 1908'de 820 hane olduğu, 19.yy sonlarında ise beldede 109 Türk ve 3.657 Rum'un yaşadığı bilinmekteymiş. Günümüzde ise hiç Rum kalmamış. Halkın geçim kaynağı büyük oranda zeytincilik ve zeytin ürünleri...

Sokakları dolaşırken gördüğümüz iki veya üç katlı taş ve ahşap yapılı eski Rum evlerinin büyük bir kısmı terk edilmiş ve oturulamaz durumda...Bu evler asıllarına uygun olarak onarılsa ne iyi olur diyeceğim de...Son zamanlarda özellikle tarihi eserlerde öyle kötü restorasyon örnekleri görüyoruz ki keşke hiç dokunmasalar da diyoruz...

Taşmektep, 1909 yılında 965 m2 alana inşa edilmiş ve bu okulda Kıbrıs eski Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios'un da eğitim gördüğü ifade ediliyor. Bina, 1924 tarihinden itibaren öksüz ve yetim çocukların eğitim yaptıkları Darü'l eytam (öksüz yurdu) olarak hizmet vermiş, 1989 yılına kadar eğitime devam edilmiş, günümüzde ise bu görkemli yapı terk edilmiş bir halde...

Taş Mektep  (Foto Azize Dağlı)


Taş mektep
Evler evler
Ne kadar güzeller

Ne hayatlar yaşanmış
Kemerli Kilisenin 13. yy sonunda yapıldığı biliniyor ve 1676 tarihli bir el yazması belgede, kilisenin Panagia Pantobasillissa'ya (Hz. Meryem) adandığı anlatılıyor. Dünya'nın duvarlarında resim olan ilk kilisesi olarak bilinen Kemerli Kilise de maalesef harabe halde...

Kemerli Kilise (Foto Azize Dağlı)
Kemerli Kilise harabe içi (Foto Azize Dağlı)
Kemerli Kilise (Foto Azize Dağlı)
Böylesi de var
Fatih Camii- Aya Todori Kilisesi M.S.720-730 yıllarında Bizans kilisesi olarak inşa edilmiş, (İsa Kilisesi-Hagios Stephanos) Trilyenin Osmanlılar tarafından alınmasından sonra camiye çevrilmiş, 1918 Yunan işgalinde tekrar kiliseye çevrilmiş ve 1922 yılından sonra cami olarak hizmete devam etmiş.


Fatih Camii

Rum evi, Fatih Camii ve Hamam
Fatih Camii ve Liman



23 Nisan kutlamalarından dönen çocuklar
Trilye'de Çamlı Kahve'ye çıkamadık...Bu da bu güzel beldeye tekrar gelmek için sebebimiz olsun... Zeytinlerimizi aldık, otobüsümüze binerek tekrar güzel deniz manzaralarını izleyerek Mudanya'ya geldik. Öğlen yemeğimizi topluca burada yedik.

Mudanya'yı dolaşacak zamanımız olmadı. Buradan Gölyazı'ya (Apolyont) devam ettik. Gölyazı, Bursa'nın Nilüfer ilçesine bağlı Uluabat Gölü kıyısında  bir yarımada üzerinde yer alan eski bir  balıkçı köyü.

Köyde kadın ve erkekler balıkçılık yapıyorlar. Bir de kadınlar gezi sandalları ile dileyenleri gölde dolaştırıyor. Gölyazı'ya bağlı 8 ada mevcut, biz Halilbey adasını dolaştık. Ada'ya bir köprü ile geçiliyor ve adanın çevresi yarım saat civarında dolaşılıyor..Biz fotoğraf çekerek dolaştığımız için biraz daha fazla zaman almıştır belki... 


Böyle bir hizmet de var
Sazlık ve sandallar
Sular yükselmiş
Yarımadayı karaya bağlayan köprü
700 yıllık Ağlayan Çınar
Aziz Panteleımon Kilisesi (1903) Halen kültürevi olarak kullanılıyor

Kürek çeken sandalcı kadın
Ekmekler çok güzel, denenmiştir
Bir takım satışlar
Ulu ağaçların altında çay molası
Uluabat Gölü, göçmen kuşlar için doğal bir kuş cenneti olduğu için yavrulama dönemindeki kuşlar  göldeki balık bolluğu sebebiyle buraya geliyorlarmış, evlerin ve elektrik direklerinin tepeleri kuş yuvaları ile doluydu.


Leyleği yuvada gördük

Gölyazı'da gün batımı
Balıkçının ağ atmasını fotoğraflama çalışması
Gün bitince karanlıkta ışıkla boyama tekniği çalışması yaptık, ben bu çalışmayı ilk kez yaptım. 


Işıkla boyama
Işıkla boyadık
Bu çalışmayı da yaptıktan sonra yola çıktık, gece 01.00 civarı Kozyatağı'na evimize döndük. Yorucu fakat güzel bir gündü. Trilye ve Gölyazı'yı görmediyseniz gitmenizi öneririm...