3 Haziran 2014 Salı

Balkanlar Gezisi 2.Gün (22-29 Ağustos 2010)

2. Gün (Pazartesi) Saraybosna (Bosna Hersek)-Kolasin (Karadağ/Montenegro)

Başçarşıya'da kahve
Sabah kahvaltı sonrası erkenden Saraybosna'ya (Boşnakça Sarajevo) geldik. Şehir, Miljacka nehri kenarına ve şehri çevreleyen yemyeşil tepelerin eteklerine kurulmuş çok güzel bir yerleşim. Saraybosna, 1492'den başlayarak 386 yıl Osmanlı idaresinde kalmış. Şehir, 1992-1996 yılları arasında 4 yıl Sırp kuşatması altında 10.000 insanını  kaybetmiş.

Miljacka nehri kenarındaki  Latin Köprüsü'nde otobüsten indik. Bu köprü, 1. Dünya Savaşının başlamasına neden olarak gösterilen Avusturya Macaristan Arşidükü Franz Ferdinand'ın Sırp Gavrilo Princip tarafından 1914 yılında öldürüldüğü köprü. Nehrin üstünde iki yaka arasında ulaşımı sağlayan bir çok köprü mevcut. Rehberimizin anlattığına göre Sırp kuşatması esnasında bu köprülerin üstünden geçmek zorunda olan Boşnaklar nehrin iki yanınde yer alan o güzelim yemyeşil tepelerden keskin nişancı Sırplar tarafından vurulmuşlar. İnsanlar hala bu köprülerin üstünden koşarcasına geçerlermiş. 

Miljacka Nehri ve üstünde köprüler
Latin Köprüsü
Hünkar Camii ve kompleksi 1457’de İsa Bey tarafından Fatih Sultan Mehmet’e armağan olarak yapılmış
Saraybosna kuşatması sırasında  tahrip edilen ulusal kütüphane onarımda. (1891-1894)  Yanan 1.5 milyon kitap arasında 155.000 nadir ve değerli kitap, 700 tarihi el yazması varmış
Başçarşı (Boşnakça Başçarşıya) sanki bir Anadolu çarşısı gibi. Tek katlı el sanatları dükkanları, köftecileri, kafeleri ve dükkan önlerinde sohbet eden güler yüzlü esnafları ile çok bizden. Türkçe konuştuğumuzu duyunca nerden geldiniz diye sordular. Türkiye'den geldiğimizi anlayınca mutlu oldular ve daha çok gelmemizi istediler.

Osmanlı Çeşmesi
Başçarşı
Fatih Camii
Galatasaray'lı futbolcu Tarık Hoçiş'in köfteci dükkanı
Alış veriş

Esnaf sohbette, dükkanların önünde böyle oturacak yerler var

Turistler
Hamam
Çeşme

Kapalı pazar

Kapalı pazarda  peynir ve et ürünleri satılıyor, satıcılar hep kadın

Çarşı içindeki binada savaş izleri
Gazi Hüsrev Bey Camii (1531)
Gazi Hüsrev Bey Camii Şadırvanı
Başçarşıda 1551 yılında Sadrazam Rüstem Paşa tarafından yaptırılan Bursa (Brusa) Bedesteni (Bezistan)
Markale pazar yeri katliamının (Boşnakça Markale Masakr) yapıldığı yerde hayat devam ediyor
Başçarşı karşılıklı dükkanların yer aldığı trafiğe kapalı Ferhadiye (Ferhadija) Caddesi boyunca devam ediyor. Caddenin Gazi Hüsrev Bey Camisine kadar olan kısmı tamamen Osmanlı izleri, Camiden sonra ise Avusturya- Macaristan İmparatorluğu izleri. Bu kısımda binalar ve kafeler sanki herhangi bir Avrupa şehri gibi.

Katolik Katedrali  (1899)
Aynı cadde üzerinde  binalar ve dükkanlar değişiverdi
Tepelerdeki evler yeşillikler içinde
II.Dünya Savaşı’nda ölen sivil ve askerlerin anısına sonsuza dek yanacak ateş.  6 Nisan 1946 gününden bu yana ateşi hiç sönmemiş
Ortodoks Katedrali
 
Saraybosnalılarla sohbet

 Kahvelerimizi de içtik, artık Saraybosna'dan ayrılıyoruz, buradan Rehberimizin önerisi ile hepimiz Boşnak böreklerimizi aldık, otobüsümüze doluştuk, Foça'da  Drina kıyısında manzarası çok güzel bir yol üstü kafesinde durduk. İçeceklerimizi buradan alarak nefis böreklerimizi yedik.

 
Börek (burek) sırası
Börekleri Boşnak kızları pişirip satıyorlar

İçecekler nerde kaldı?
Tur yolcuları böreklerini yerken  Rehberimiz  telefonla irtibat peşinde
Börekleri yerken seyredilen manzara
Drina
Drina
Rehber ve şoförümüz tur katılanlarını bekliyor
Karadağ sınır kapısından geçip sarp dağ yollarından çok güzel manzaralar seyrederek Kolasin'de kalacağımız dağ oteli Hotel Lipka'ya geldik, yemeğimizi otelde yedik, çok yorgun olmamıza rağmen otel çevresini biraz dolaştık. Burada da insanlar kafelerde oturup sohbet ediyorlar, dağ yerleşimi olması nedeniyle hava epeyi bir soğuk. Otel kayak merkezlerine yakın, sezonda çok ilgi görüyormuş.

Saraybosna'yı ve insanlarını çok sevdim. Çok acı çekmişler, her yaştan ölümler yaşamışlar. Hala binalarda  kurşun izleri duruyor, acıların unutulması mümkün değil ama hayat da devam ediyor.

Bosna Hersek (Saraybosna/Sarajevo)
Montenegro/Karadağ




1 yorum:

  1. Şule kardeş yine harika bir anlatım ve görsellik sergilemişsin. Biz de sizlerle birlikte gezmiş gibi olduk. Teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil