21 Mayıs 2019 Salı

(5.Gün-Paris) Paris-Bremen-Hamburg Gezisi (10.04.2019-20.04.2019)

5.Gün (14.04.2019) Pazar

Sabah metro ile Bercy istasyonunda inerek hemen istasyonun yanındaki parkın içinden geçerek Flixbus otobüslerinin kalkış yerine geldik. Salı günü buradan Bremen'e gideceğiz. Gidiş provamızı yaptık, sorun yok. Buradan Avrupa'nın her yerine Flixbus otobüsleri kalkıyor. Uygun fiyatları ile yaşasın Flixbus.

Seine nehri boyunca yürüyerek Pont De Gaulle'den geçerek Jardin des Plantes'e geldik. Burası Paris'in en büyük parklarından birisi. Bahçe içinde doğa tarihi müzesi, botanik okulu ve hayvanat bahçesi var. Bahçede Korsika, Fas, Alpler ve Himalayalar'dan getirilen bitkiler ile oluşturulan bahçe ve Lübnan'dan getirilen 285 yıllık sedir ağacı var.  



Bahçenin tepesinde sarmal yoldan çıkılan Gloria

Lübnan'dan getirilen sedir ağacı
Hemen parkın yakınında Mosquee de Paris camisine gidiyoruz. Yolda bizim Türkçe konuştuğumuzu duyan çocuklu bir Türk aile durarak bize caminin sokağını söylediler, kısa bir sohbet ettik ayak üstü...Onlar Paris'de doğan kuşak...Cami 1920 yılında İspanyol-Mağribi üslubunda inşa edilmiş. Biz gittiğimizde henüz namaz saati yeni bitmiş, cemaat dağılıyordu. Cami sorumlusu caminin kapalı olduğunu söyledi sadece avlu'ya girerek bir kaç fotoğraf çekebildik.










Camiye çok yakın St. Medard kilisesinin önünde kiliseden çıkan yaşlı insanlar dans ediyorlardı, zevkle onları izledik...Evet burası Paris dedik.

Sokakta dans


Rue Mouffetard, Romalılar döneminde Paris ile Roma'yı bağlayan önemli bir yol olan bu cadde Paris'in en eski caddelerinden birisi. Kimi dükkanlar eski tabelalarını kimisi de eski çatılarını halen taşıyor, peynir satanlar, balıkçılar, çiçekçiler, her çeşit dükkan var...belki de hafta sonu olması nedeniyle çok canlıydı...çok sevdik burayı...











Arenes de Lutece, bu büyük Roma arenasının geçmişi 2.yy sonuna dayanıyor. Burası 3.yüzyılın sonuna doğru barbarlar tarafından tahrip edilmiş ve yıllar içinde yer altına gömülmüş.Kesin yeri eski belgelerden anlaşılıyormuş. 1869 yılında burada yapılan inşaat çalışmaları sırasında yeniden keşfedilmiş ve arenanın restorasyonu için ilk kampanya Victor Hugo'nun desteği ile 19.yy başlamış fakat 1918 yılına kadar ciddi bir ilerleme olmamış. Arena 15 bin kişilik oturma kapasitesine sahip, 35 kat olarak düzenlenmiş. Hem tiyatro oyunları hem gladyatör dövüşlerinde kullanılmış . Önünden geçip fark etmedik, Çöp toplayan görevliye sorduk haberi yok, pastahanede çalışanlara sorduk onlar biliyorlardı. İçeriye girdiğimizde çocuklar gelmiş oyun oynuyorlardı. Paris'de turistik yerlerin tamamının taban yüzeyini kum gibi bir maddeyle kaplamışlar ama her yeri.. burası da öyleydi çocuklar koşarak toz kaldırıyorlardı, çok oturamadık. 

Şimdi biz bu Paris'in turist geçmez yerlerini nasıl buluyoruz.Gitmeden önce Ahmet Mithat Efendi'nin "Avrupa'da Bir Cevelan" isimli tuğla kitabını okumuştuk. Ahmet Mithat Efendi, II.Abdülhamit tarafından 1889 yılında Stockholm'de gerçekleşen Oryantalistler Kongresi'nde resmi olarak görevlendirilir. Resmi görevi bittikten sonra üç buçuk ay süre ile tetkik etmek istediği  Avrupa şehirlerini dolaşıp izlenim ve değerlendirmelerini notlar alır ve dönüşte bu notları kitaplaştırır. Paris'de 12 gün kalır ve işte bu Lutece Arena, Jardin des Plantes'deki Lübnan'dan getirilen sedir ağacı gibi turistlerin fazla bilmediği böyle yerleri onun sayesinde dolaşıyoruz. Tabi bunda daha önce gelip mutlaka görülmesi gereken yerleri görmemizin de etkisi var. Yoksa oraları tercih ederdik.




Buradan sonra Quartier Latin semtinde sokak aralarında dolaştık...burada Sorbonne Üniversitesi, College de France gibi köklü eğitim kurumları ve kitapçılar var. Bu bölgede kilise-anıt mezar Panteon yer alıyor, biz geçen defa gezdiğimiz için uğramadan geçtik.


Panteon

Panteon 

St Etienne du Mont Kilise 
Paris'de  ana okulundan Üniversitelere kadar tüm okulların kapılarında Liberte, Egalite, Fraternite (Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik) yazıyor. Önünden geçtiğimiz Hukuk Fakültesinin kapısında da yazıyor netekim... 

Hukuk Fakultesi
Hava çok güzel, Paris için bu hava bulunmaz nimet hafta sonu da olduğu için Paris'liler parklara yayılmış, keyif yapıyorlar. Bu  defa 25 hektarlık bir alanı kaplayan Jardin du Luxembourg bahçelerinde biz de oturup dinlendik.








Jardin du Luxembourg

Palais du Luxembourg (1631) (Halen Fransız Senatosu)
Bizim Paris'liler kadar zamanımız yok, yürümeye devam...Hemen yakında St.Sulpice kilisesi ve Fontaine des Quatre Points Cardinaux çeşmesi var. Çeşmenin dört yanında kilise liderleri gösterilmiş, "point "hiç bir zaman anlamına gelirmiş ve kilise liderleri hiç bir zaman kardinal olamamışlar.

St Sulpice ve Fontaine des Quatre Points Cardinaux çeşmesi 
Paris'de kilise çok. Yine yakındaki Paris'in en eski kilisesi olan St Germain des Pres'e geldik. Mevcut yapı 11.yy dan kalmaymış ve Fransa'nın en eski çanlarından birisi de buradaymış.
St Germain des Pres




St German des Pres Çan Kulesi ve 1920 yıllarından beri edebiyat çevreleri ve entellektüellerin bulışma yeri olan Les Deux Magots Kafe
Rakip kafe Cafe de Flore 

Paris garsonu mola'da

Fontaine Saint Michel

Sokak müzisyenleri..harikaydılar..
Çok yorulduk çok...Yarın Paris'de son günümüz..Doğru otele...


6.gün için tık tık



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder