12 Eylül 2013 Perşembe

Berlin Gezisi 2. Gün (15-23 Ağustos 2013)


Duvar
Berlin 2. Gün

Sabah erkenden yola çıktık. Programımızda bugün Doğu Berlini dolaşmak var. Tabi günümüzde böyle bir ayrım yok fakat şehri dolaşırken sürekli Doğu ve Batı Berlin sınırlarını sorgulama yapılıyor. Otelimiz Anhalterstrasse üzerinde, otelin tam karşısında Nazi döneminde SS,Gestapo ve diğer Nazi örgütlerinin yönetim merkezi varmış. Hemen yakındaki sokağa da ismini veren Anhalter Bahnhof eskiden Berlin'i Avrupa'nın diğer şehirlerine bağlayan en önemli istasyonmuş. Hitler'in Şansölye olmasından sonra Heinrich Mann, Kurt Weill, Albert Einstein, Bertolt Brecht gibi sanatçılar ve bilim insanları buradan ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlar.2. Dünya Savaşında bombalanarak yerle bir edilen istasyondan sadece ana salona giriş bölümü kalmış. Bu alana oyun sahaları ve çadır şeklinde Tempodrom binası yapılmış.

Anhalter Bahnhof  çok görkemli bir yapıymış (internetten)
İstasyondan geriye sadece bu giriş kalıntısı kalmış


Gezdiğimiz diğer Avrupa şehirlerinde hiç fark etmediğimiz 2. Dünya Savaşının izlerini  Berlin'de her sokakta görebiliyorsunuz. Bunda şehrin Hitler'in askeri merkezi olması, şehrin yoğun şekilde bombalanması, savaş sonrası şehrin 4 ülke tarafından paylaşılması ile duvar faktörü önemli. Şehri dolaşırken her yerde ölüm ve hüzün peşinizi bırakmıyor. Savaş çok kötü.

Buradan yürüyerek otel yakınında olan Topographie des Terrors adlı sergiye gittik.Burası ücretsiz. Acı verici görüntüler. Burada, toplam 46 km uzunlukta olan duvarın bir kısmını orijinal hali ile görebiliyorsunuz.Diğer yerlerde duvar parçaları hep boyanmış.



Fotoğrafların arkasında duvar


Doğu Almanya'da kullanılan trafik işaretleri çok sevimli, şimdi şehirde hem Batının hem Doğunun trafik işaretleri kullanılıyor, bu trafik işaretlerindeki figürlere Ampelmann deniliyor ve turistik amaçlarla çeşitli ürünleri süslüyorlar. Ayrıca, askeri malzemeler de hediyelik olarak satılıyor.

Şu yerdekiler işe yarayabilir
Doğu Almanya arabası Trabi
Otelimizin konumu nedeniyle önünden defalarca geçtiğimiz, bir Sovyet askeri ile Amerikan askerinin resimleri (son nöbet tutan askerler olduğu söyleniyor)  ve küçük bir kulübe bulunan Checkpoint Charlie noktası Doğu ile Batı arasında Alpha ve Bravo geçiş noktalarından sonra üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan kapıymış. Bu geçiş kapısı sadece müttefik askerleri, büyükelçiler, bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya'nın Demokratik Almanya'daki temsilcileri ve çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılabiliyormuş. Burada Doğudan Batıya kaçmaya çalışan  başaranların/ölenlerin anısına Haus am Checkpoint Charlie var. Kulübenin önünde Sovyet ve Amerikan asker giysileri giyen iki sözde asker nöbet tutmakta ve turistlerle ücret karşılığında fotoğraf çektirmekteler, acıların yaşandığı bu yerdeki turistik atraksiyon hoşuma gitmedi doğrusu. Biz buradan sabah erken, akşam geç geçtiğimiz için sözde askerler o saatlerde çalışmıyorlardı.

Doğu tarafı Rus askeri resmi
Batı tarafı Amerikan askeri (Yerde en ön kısımda iki tuğlalı duvar izi)
Bu iki sıra renkli tuğla ve üstündeki Berliner Mauer yazısı Berlinde duvarın geçtiği her yerde yerlere kazınmış.
Her yerde boyanmış bu duvar kalıntıları var

Freidrichstrasse boyunce yürüyerek Pariser Platz'a geldik. Burası Brandenburger Tor'un önündeki büyük meydan. Bu meydanda  meşhur Adlon Otel, Akademie der Künste (Sanat Akademisi), DZ Bank, Amerikan Büyükelçiliği, Fransız Büyükelçiliği  binaları var. Bir de Adlon Otel yanında güvenlik nedeniyle önü araç trafiğine kapalı olan İngiliz Büyükelçilik Binası.

Amerikan Büyükelçiliği
İngiliz Büyükelçiliği
Adlon Otel

DZ Bank binasının iç avlusu. (Frank Gehry) Binanın dışı Brandenburg Tor'a saygı nedeniyle normal  düz bir yapı

Ve tabi meydanın yıldızı Brandenburger Tor. Birleşik Berlin'in sembolü, 1789-91 yılları arasında inşa edilmiş.Üstündeki dört atlı savaş arabasıyla kanatlı zafer heykeli var. Berlin Duvarının inşası sonrası tarafsız bölgede kalmış, duvarın yıkılmasından sonra coşkulu kutlamalara ev sahipliği yapmış. Atların ön tarafı Doğu arka tarafı Batı Berlin. Biz gittiğimizde buradan başlayarak Unter den Linden boyunca metro yapım çalışmaları yapılıyordu. Doğu tarafında metro yerine S bahn ve tramvay yoğun olarak kullanılmış. Zaten Berlin'in doğu tarafı şantiye görünümünde her yerde dev vinçler çalışıyor.


Brandenburger Tor'un güneyinde devasa bir alana kurulmuş 2700 beton sütunun oluşturduğu Holocaust Mahnmal'a (Soykırım Anıtı)  gittik. Labirenti andıran anıtın belli bir girişi veya çıkışı yok. Bir danışma merkezi mevcut. Burada da hüzün var.




Şimdi Unter den Linden üzerinden devam ediyoruz. Cadde boyunca metro inşaatı da sürüyor. Bir kısmında oturma imkanı var, biraz oturduk burada, ıhlamurların çiçek açma zamanında çok güzel kokuyormuş buralar.



Dur bi bakiyim metro inşaatını doğru yapıyorlar mı?
Unter den Linden
Solda Deutsche Staats-Bibliothek yenileniyor, Büyük Friedrich Heykeli, sağda Humboldt Üniversitesi
Humboldt Üniversitesi
Humboldt Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Bebelplatz  (1933 yılında Humboldt Üniversitesindeki Nazi öğrencilerin yığınlarca kitabı yaktıkları meydan)
St Hedwigs Kathedrale (1747)
Vinçler vinçler

Bebelplatz'ın yakınlarındaki Gendarmenmarkt'a geldik. Burada Fransız ve Alman Katedralleri ile Konser salonu yan yana sıralanmış. Bir de heybetli Friedrich von Schiller'in heykeli var.Bu meydan güzel.

Französischer Dom
Konzerthaus
Deutscher Dom
Gendarmenmarkt (Üç binayı aynı kareye sığdıramadığım için internetten alıntı)
Deutsches Historisches Museum /Zeughaus)


Unter den Linden'in sonunda Müzeler Adasına ulaştık. Burası Berlin'in en önemli müzelerine ev sahipliği yapıyor, bir de muhteşem Berliner Dom'a. Havanın da güzel olmasından yararlanan Berlinliler ve turistler Lustgarten'e (zevk bahçesi) yayılmışlar. Özendim.

Berliner Dom ve Lustgarten

Altes Museum
Spree nehrinde gezi motorları
Radisson Blu Hotel (Müzeler adasından Alex'e giderken solda, lobide içinden asansör geçen dev akvaryum )
Rotes Rathaus (Belediye binası)
Bu arada buradaki Altes Museum'dan 3 gün geçerli olacak museum pass'larımızı aldık. (1 kişi 24 €) Artık Alexanderplatz'a (Alex) geldik. Bu devasa meydan savaş öncesi Berlin'in merkeziymiş, Doğu Berlin'in de en önemli meydanıymış. Burada Fernsehturm (TV Kulesi), Neptünbrunnen (Neptün çeşmesi), Dünya Saati yer almakta. Ayrıca alış veriş yerleri, yeme içme mekanları var.

Alex meydanında motorize biracılar bana prost yaptılar

Dünya Saati
Sosisci
Seyyar sosisci
Alex'de Doğu Berlin evleri

Doğu Berlin'in tramvayları
Alex
Neptün Çeşme
Fernsehturm
Lenin
Karl Marks- Engels heykelleri
Bugün Doğu Berlin'in en tanınmış bölgelerini dolaştık. Bu dolaştığımız yerlerden hep yaya dolaştığımız için bir kaç kez  daha geçeceğiz. Çok yorulduk, yürüyerek otelimize döndük, dinlenmemiz, kuvvet toplamamız lazım, önümüzdeki üç gün müze dolaşacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder