11 Ocak 2018 Perşembe

2. İspanya-Portekiz Gezisi (Porto) (04.11.2017-06.11.2017)

Portekiz Gezisi (Madrid-Lizbon-Porto-Salamanca) (31.10.2017-09.11.2017)

Porto (04.11.2017-06.11.2017)

5.Gün (04.11.2017) Cumartesi

Lizbon'dan 15.30'da kalkan trenimizden 3 saat sonra Campanha istasyonunda iniyoruz. Güzel Porto'dayız. Aynı biletle Sao Bento istasyonuna kadar gidiyoruz. Tekrar bilet almaya gerek yok. Kaç kere gördük bu istasyonu ama giriş holündeki çinilere gene hayran hayran bakıyoruz.


Hava kararmaya başlamış. Yürüyerek otelimize geliyoruz. Otelimiz gene bir İbis. İbis Porto Centro...Çantalarımızı otele bırakıp çevre turuna çıkıyoruz. Otelin etrafında lokanta, kafe çok fazla fakat hafta sonu olması nedeniyle hepsi dolu. Hatta Nejatın intenetten gördüğü otelimiz yakınındaki çok tavsiye alan lokantanın kapısında kuyruk var. Beklemiyoruz, otelin karşısındaki bir lokantada yer bulup yiyoruz. Bu arada otelin tam altında büyük bir market var. Pingo Doce. Oradan alış veriş yapıp doğrudan odalara çıkılıyor. Biz de öyle yapıyoruz.

6.Gün (05.11.2017) Pazar

Sabah erkenden Balhao markete yürüyerek gidiyoruz, geçen sene bu marketin bitişiğindeki pastanede yemiştik, tekrar burada kahve ile pasta ve kruvazan yiyoruz. Portekizdeki bütün pastaneler çok başarılı...Hiç birinde kötü ürünle karşılaşmadık. Erken ve pazar günü olması nedeniyle hem market hem de diğer mağazalar kapalı...Bu arada hava harika...Yürüyerek gene Sao Bento istasyona geldik. Bir kere daha giriş holüne baktık, burası adeta bir sanat galerisi gibi...Her defasında kendine baktırıyor.

Sao Bento

Sao Bento önünden  sol taraftan hafif yokuş Luis Köprüye gidiliyor, karşı sokaklardan da Doure Nehri kıyısına
Flores sokağından geçerek Douro Nehri kıyısına geldik. Polis yolları kapatıyor...ne oluyor derken anladık ki bu gün 17. Uluslararası Porto Maratonu varmış. Koşucular ve izleyenleri seyrederek keyifli bir kaç saat geçirdik. 




Güneşli havanın keyfini çıkararak Riberia'da kıyıda banklarda oturduk. Güneşlendik. Burası çok güzel.. Unesco Dünya mirası listesindeki bu semtteki evlerde yaşayan teyzeler miras listesine falan aldırmadan çamaşırlarını bir güzel pencerelerinden güneşe karşı sallandırıyorlar, kurutuyorlar. Çok da yakışıyor.





Tekneler
 Tekrar Flores sokağının başlangıcına gelerek geçen yıl yediğimiz lokantada yedik. Yürüyerek Aliados Meydanına geldik. Yorulduk, burada da oturarak etrafı seyrettik. 

Carmo ve Carmelites Kiliseleri
Denizcilerin koruyucusu Prens Henry Heykeli
Casa Musica'ya gidip Salamanca biletlerimizi alacağız. Ancak pazar günü olması nedeniyle bilet satış yerinin kapalı olması olasılığı var. Metroyla gidiyoruz ve açık buluyoruz. Görevli kız aslında kapalı olduklarını fakat Madrid otobüsü kalkıyor diye açtıklarını söyledi. Biletlerimizi alıyoruz. (2 kişi 74 €)

7.Gün (06.11.2017) Pazartesi

Bugün Douro Nehrinin Porto'dan ayırdığı Vila Nova de Gaia'ya gideceğiz. Geçen yıl geldiğimizde otelimiz bu yakadaydı. Aslında burası idari bakımdan ayrı bir şehirmiş...Sao Bento istasyonunun önünden Douro nehrine doğru yürüyerek Luis Köprüsüne geldik. Köprü, 1886 yılında Paris'deki Eyfel Kulesini yapan firma tarafından inşa edilmiş. Köprünün üstünden yayalar ve tramvay, altından yayalar ve araçlar geçiyor. Sabah erken saat olduğu için nispeten tenha,  etrafı seyrederek ve fotoğraf çekerek Gaia tarafına geçtik.

Grafiti
 

 

 

 

Gaia tarafının köprü ayağında bir teleferik istasyonu var. Gaia kıyısında kısa bir tur yaptırıyorlar. Biz binmedik. İstasyonun platformundan karşı Riberia kıyıları çok güzel gözüküyor. Sabah erken olmasına rağmen otobüsle turistler fotoğraf çekmek için geldiler.

Teleferik
 Gaia tarafında bir panderia'da zorlukla oturacak yer bulup kahve ve kruvazan ile kahvaltımızı yapıyoruz. Pastanede sabah işe giderken uğrayıp kahvaltı yapanlar var.

 

 

1670 yapımı Mosteiro da Serra do Pilar Manastırı, Gaia tarafında  köprü ayağındaki en tepe noktasında yuvarlak yapısı ile ilginç bir bina, biraz tırmanarak çıkılıyor fakat çok güzel manzarası var. Buradan fotoğraf çekiyoruz. Porto'ya gelirseniz buraya çıkın.

 

 

 

 

Riberia evleri

 

Buradan tekrar aşağıya inerek sokak aralarından sahile ulaşmaya çalışıyoruz. Sahile inerken meşhur Bordo şarap imalathaneleri  ve depolarının arasından geçtik. Şarap firmaları buralarda  belli bir ücret karşılığında tadım turları yapıyorlarmış. Biz katılmadık. Onun yerine en tanınmışlarından Sandeman'da oturup güneşlenerek Bordo şaraplarımızı içtik. Biraz tatlı.

Şarap imalathaneleri
Şarap depoları çatıları
 

Rabelolar eskiden şarap taşımacılığında kullanılırmış
Merdivenler ve model gerçek, evler ve çalışan işçiler ressam eseri
Gaia'nın dar sokakları şarap kokuyor
Sokakta sanat
Porto'da memnun iki turist
Kıyıda biraz dolaştıktan sonra bu defa Luis köprüsünün altındaki yoldan geçerek Riberia tarafına geçtik.  Hava güzel yürüyerek geçen yıl gördüğümüz için meşhur Lello Kitapevine girmedik. Geçen yıl blogda anlatmıştım burayı...

Lello Kitapevi
 Clerigos Kulesinin önünde oturarak Pastel de Bacalhau ve şarap içtik. Burası turistik, geçen yıl yapamamıştık, aklımızda kalmasın....(18€)

Ufak bir kadeh şarap ve bir tane pastel de bacalhau 9 € (bence pahalı)
 Pazar günü kapalı olduğu için göremediğimiz Balhau Mercado'ya gittik. Onarım yapmaya çalışıyorlar fakat ülkenin ekonomik durumu iyi değil, yavaş ilerliyor. Buradan da yürüyerek otelimizin olduğu bölgeye geldik. Cumartesi kapısındaki kuyruk nedeniyle yemek yiyemediğimiz lokantada yer bulduk, karnımızı doyurduk, otelin altındaki marketten alış veriş yaparken bir Türk genci yanımıza geldi, çalışmak için gelmiş Türkçe duymak iyi geldi dedi, ayak üstü konuştuk biraz...Bu gün de böyle bitti...Yarın Porto'ya veda edeceğiz.

8.Gün (07.11.2017) Salı

Bu gün Salamanca'ya yolculuk var. Geçen yıl gece geç vakit otobüs ile Salamanca'dan geçmiştik. Gördüğümüz kadarı ile çok hoşumuza gitmişti. Biz buraya gelelim diye konuşmuştuk. Sırt çantalarımızı yüklendik metro ile Casa Musica'ya geldik. Sırt çantalarımızı bileti aldığımız büroya emanete bıraktık. Boavista civarını biraz dolaştık, gene bir pastane bulup kahvaltımızı yaptık. Portekizin pastaneleri gerçekten çok güzel. Her defasında hem yediklerimiz hem de içtiğimiz kahveler çok iyiydi. Biraz dolaştıktan sonra çantalarımızı alıp otobüse yerleştik. Firmamız internorte...Otobüs vaktinde saat 10.00 da hareket etti.


 Geçen seneki Porto gezimiz için tık tık



































































































 

1 yorum: