6 Ocak 2018 Cumartesi

2. İspanya-Portekiz Gezisi (Lizbon) (02.11.2017-04.11.2017)

Portekiz Gezisi (Madrid-Lizbon-Porto-Salamanca) (31.10.2017-09.11.2017)

Lizbon (02.11.2017-04.11.2017)

3.Gün (02.11.2017) Perşembe
Bu gün Lizbon'a gidiyoruz. Otobüsümüz Madrid Estation Sur'dan 08.30'da kalkıyor. Otelden 15 dakika yürüyerek istasyona geldik. Gezilerimizde daha önce de yolculuk yaptığımız Flixbus ile gideceğiz. Biletimizi İstanbul'dan internet üzerinden almıştık.(22€x2) Flixbus gerçekten çok uygun fiyata bilet satıyor ve diğer firmalardan hiç bir farkı yok. Otobüsü beklerken Flixbus ile Paris'den Madrid'e gelen Türk bilgisayar mühendisi genç, otobüsün geleceği platformu bize söyleyerek yardım etti. Nerelere gideceğimizi konuşurken "Salamanca'da ne yapacaksınız üniversiteye mi gideceksiniz" diye şakalaştı bizle. Otobüs tam saatinde yanaşıyor, diğer yolcular bavul yerleştirme işi ile uğraşırken biz sırt çantalarımızla kolayca yerleşiyoruz...Yer numarası bu otobüsde de yok...Gelen oturuyor. Zaten en fazla 15 yolcu vardı kocaman otobüsde...Nasıl kurtarıyorsa...Yanımızda getirdiğimiz sandviç ve meyve suları ile yolda etrafı seyrederek kahvaltımızı yapıyoruz. İlk mola yerinde de kahvelerimizi içiyoruz. Yol güzel, Dünya zeytin üretiminde bir numara olan İspanya'nın zeytinliklerini seyrederek yol alıyoruz.İspanya'dan Portekize geçerken herhangi bir bekleme yok, sadece sınırda ülke bayrakları değişiyor. Ne kadar güzel bir yaşam, keşke bütün Dünya böyle olsa...16.00'da Lizbon Oriente İstasyonuna iniyoruz. 

Oriente İstasyonu

Lizbon saati Madrid'e 1 saat, İstanbul'a 3 saat geride... Geçen gelişimizde geceydi ve istasyonun gece görüntüsü daha etkili idi.  Oriente'de biraz dolaştıktan sonra istasyonun altındaki metroya iniyoruz. Kart alacağız. Bu defa makinaların başında kadın görevli var. Onun yardımı ile 2 tane viva viagem kart alıyoruz. (3,40€x2) İkimize ayrı kart almak gerekiyor. Kartları alırken makine bizim kağıt euro'yu geri veriyor kadın 4-5 kez ısrarla aynı parayı makineye atarak, para değil makinede hata diyor bir taraftan...Biz olsaydık başka para ile denemeye çalışırdık.  Kartlarımızla kırmızı hat (Vermelha) metroya binip Saldanha'da iniyoruz. Otelimiz İbis Centro Saldanha metroya yakın. Sırt çantalarımızı odaya bırakıp tekrar çıkıyoruz. Metro ile gidelim diye istasyona giderken bir park görerek onun içine girince istasyonu atladık. Büyük meydan Pompal'a kadar yürüdük. Sonrasını da zengin alış veriş mağazalarının bulunduğu Liberdade caddesi boyunca yürüyerek Rossio Meydanına geldik. Bu meydan da hemen yanındaki Figueiro Meydanı ile Lizbonun en merkezi yeri...


Rossio Tren İstasyonu
Rossio Tren İstasyonu kapısı
Rossio Meydanında tarihi vişne likörü dükkanı A Ginjinha
Santa Justa Asansör gece kuyruk bekleyenler
Yorulduk, Rossio Meydanında geçen yıl yediğimiz yaşlı amcanın işlettiği Tindenha Rossio'da oturarak tortilla ve balık yedik, üstüne de meşhur A Ginjha 'dan vişne likörlerimizi içtik.Geçen gelişimizde içememiştik, dert olmuştu (2,5 €x2) Rossio Meydanı ile Praça do Comercio  Meydanını birbirine bağlayan denize dik Rua Agusta caddesinden yürüyerek Praça do Commercio (ticaret meydanı) geldik. Bir kaç fotoğraf çektim. Buraya yarın tekrar geleceğiz. Rossio Meydanına dönerek metroyla otele döndük. 

Rua Augusta
Praça do Commercio (Ticaret meydanı)

4.Gün (03.11.2017) Cuma

Bu gün sabahtan  Porto tren biletlerini almak için Santa Apollonia istasyonuna gidiyoruz.Dün parka girdiğimiz için atladığımız Picoas metro istasyonundan gideceğiz. Yol üzerinde sabah yeni açılmış bir Mercado gördük. Bu sefer de oraya girdik. Balıklar, sebzeler, meyveler....

Her yerde kadınlar çalışıyor

Sebze meyve çeşit çok
Mercado'da kahve

Sabah sabah tezgahlarını düzenleyen çalışanlar ile bizim gibi erkenci bir kaç Lizbonlu dışında kimse yok. Burada bir de işini severek yapan bir kadının çalışdığı kafeden 2 sandviç 2 kahve ile kahvaltı yaptık, kadın kahveleri yaparken sandviçleri alıp masaya koyduk diye kaç defa teşekkür etti, o benim vazifem diye...Biz de posta treni gibi nereyi görsek duruyoruz. Buradan çıkınca dün bulamadığımız Picoa metro istasyonu çok yakındaymış bulduk.
Metroda duvar panoları çok hoş
Son istasyon Santa Apolonia'da indik. Emanet yerlerine baktık, sırt çantalarımızı yarın sabah buraya bırakacağız. Porto biletlerimizi alıyoruz. (Tam 24,30 €+12,50 €(+65) Bilet satan görevli bu yaz ailesi ile Belek'de tatile gitmeyi planladığını fakat terörden endişe ettiğini söylüyor. Biz de turistler için sorun olmadığını, terörün her yerde olabileceğini söylüyoruz. 
Santa Apollonia

İstasyondan çıktıktan sonra Alfama semtini bir defa daha görelim diye sokak aralarına girdik...Alfama Sao Jorge kalesi ile Tejo nehri arasında yokuşa kurulmuş Lizbonun en eski mahallesi..Dar sokakları, Fado barları, fayanslarla kaplı eski evleri ile mutlaka görülmesi gereken bir semt.Buralar genellikle gece hareketleniyor, sabah bu saatte ortalık sessizdi...  Göreceğimiz sokaklar yerine başka bir sokağa saparak ve epeyi bir yokuş çıkarak Graça semtine ulaştık. Buradan Sao Jorge kalesine gidiliyor, geçen yıl gittiğimiz için bu defa oraya gitmedik. Miradordan (manzara terası) etrafı seyrettik, bu arada hafiften yağmur yapmaya başladı, yağmurluklarımızı giydik. Burada bir kilise var ona da girdik. 

Mirador'dan panoramik Lizbon
Mirador'dan

Mirador'dan kale
Mirador'dan
Yürüyerek Se Katedrale geldik yorulduk, burada küçük kafede oturup sandviç yiyerek bira içtik. Dinlendik.
Se Katedral
Lizbon yokuşları ve şahane tramvayları

Mirador



Kestaneci (2,5 €)
Yürümeye devam...Baixa Chiado'ya geldik. Geçen gelişimizde görmediğimiz Carmo Kilisesine girdik...(3,5 €x2) 1755 depreminde yıkılmış olan bu ortaçağdan kalma kilise bir rahibe manastırı...Biz kilisede dolaşırken yağmur şiddetlendi, satış bölümünde cam kenarında 2 koltuk bulup oturduk ve yakındaki Santa Justa Asansörünün gözlem katından aşağıya kaçışanları izledik. Birazdan biz de aynı akıbete uğrayacakmışız..




Carmo Kilise

Carmo Kilise
Kiliseden yağmurlu manzara
Yağmur dindi biz de kiliseden ayrıldık...Santa Justa'nın yanından geçerken az sayıda insanın kuyrukta beklediğini görünce biz de kuyruğa girdik. Geçen yıl bu asansöre çıkmamıştık. Biraz bekledik, eski bir asansörle üst kata çıktık. (5,15€x2) Lizbon yokuşları çok olan bir şehir...Bu 45 m. yüksekliğindeki asansör de farklı kotlardaki Bairro Alto ile Baixa Chido semtlerini biribirine bağlıyor. 1901 yılında buharla çalışan sistemi daha sonra elektrikle çalışır hale getirilmiş. Yukarı çıktık hafif yağmur yağıyor gözlem katına çıkıp fotoğraf çekelim dedik, sarmal bir demir merdivenle çıkılıyor yukarıya...

Santa Justa'dan

Santa Justa



Gözlem katından yağmurdan kaçınca tel örgülerden fotoğraf çekmece

Santa Justa'ya ücretsiz giriş buradan




Bazı kişilere bilet kesiyorlar en üst kata çıkmak için, bizim bileti görünce siz çıkabilirsiniz dedi görevli...Neyse gözlem terasına bir çıktık ki nasıl bir yağmur, rüzgar fotoğraf çekmek ne kelime... ne şemsiye duruyor ne de biz...acele tarafından aşağı platforma indik...Tellerin arasından bir kaç fotoğraf çektik. Şimdi buraya illa çıkacam derseniz Carmo kilisenin kapısının hemen yanından bir yol var ordan da bu asansörün üst katına telle kaplı alana ulaşılıyor ve ücretsiz. En üst kata seyir terasına çıkmak isterseniz 3-4€ gibi bir ücret alıyorlar. 
 
Carmo kilise kapısı yanından bu yoldan asansöre bedava ulaşılıyor

Bu arada günlük bilet alırsanız metro, otobüs, tramvay (nostaljik tramvay 28 no dahil) ve Santa Justa asansörüne bedava binebilirsiniz. Biz ders çalışmadığımız için paraları  boşuna verdik. Bir de ıslandık. Siz yapmayın...Turistik bir aktivite, bir daha da binmem...Yağmur dindi.  Rua Garrett caddesi çokca kıyafet, hediyelik eşya satan mağazalar ve kafeleri olan meşhur bir cadde... Bir kafede oturup kahve içip  pastalarından yedik...Portekizde her yer pastahane..

Rua Garrett üzerindeki Cafe A Brasileira önünde meşhur Portekizli şair Fernando Pessoa heykeli
Yürüyerek yakındaki Rossio meydanına geldik, hava da karardı. Geçen yıl kaldığımız otelin yakını Alameda semtinde yerel insanların yemek yediği bir lokantada akşam yemeklerimizi yemiştik, oraya gidelim dedik, oradan da Saldanha'ya otele yürürürüz diye düşündük. Metro ile Alameda durağına geldik fakat dışarda şiddetli bir yağmur yağıyor ve merdivenlerden sular metroya aşağılara kadar geliyor. Herkes yağmurun dinmesini bekliyor, bu meydan büyük bir meydan bir çok metro çıkışı var bizim lokanta hangi çıkışa yakın bilemediğimiz için dışarı da çıkamadık...Yağmur sanki azalır gibi olunca, bir çıkıştan yukarı çıktık tam da o çıkıştaymış bizim lokanta. Aynı garson servis yapıyor ve geçen gelişimizde dikkatimi çeken yaşlı bir çift aynı yerlerinde oturuyor. Çift yemeklerini çoktan yemişler bulmaca çözüyorlar, geçen yıl da aynı şekilde oturuyorlardı...biz de aynı masaya oturarak yemeğimiz yedik, yağmur dinmiş, yürüyerek otele döndük. Hemen otelin köşesindeki marketten alış verişimizi yaptık.

5.Gün (04.11.2017) Cumartesi

Bu gün Porto'ya gideceğiz. Sabah otelden sırt çantalarımızı alarak çıkıyoruz. Metro ile Santa Apolonia istasyona gidip emanete sırt çantalarımızı bırakıyoruz. (3,5 €). İstasyondan çıkıp dün dolaşamadığımız Lizbon'un en eski semti Alfama'nın sokak aralarına giriyoruz. Fotoğraf çekiyoruz. 








Yürüyerek Rossio Meydanına geliyoruz. Buradan tramvaya binerek Belem'e gidiyoruz. Geçen yıl da Belem'e gitmiştik, havayı iyi bulunca tekrar gidelim dedik. 15-20 dakika sonra Belem'deyiz. İlk önce Belem'in meşhur Pasteis de Belem'inde nata tatlılarımızı yiyip kahvelerimizi içiyoruz. (6 €) İçerisi her zaman olduğu gibi kalabalık, fakat servis hızlı..Biraz ilerdeki Jeronimos Manastırına geçen yıl girdiğimiz için bu yıl dışardan fotoğraflayarak geçiyoruz. Tejo nehri kıyısına geçerek Kaşifler Anıtını ve Belem Kulesini görüyoruz.




 

Jeronimos Manastırı
Kaşifler Anıtı ve 25 Nisan Köprüsü
Kaşifler Anıtı bir yüzü

Kaşifler Anıtı diğer yüzü

Torre de Belem

 Ticaret Meydanı her zaman kalabalık, bu gün hem hafta sonu hem de hava güzel...
Ticaret Meydanı

Tejo Nehri

Hava güzel güneşli, insanlar Tejo nehri kıyısında güneşleniyorlar, biraz da burada oyalandıktan sonra yürüyerek Santa Apolonia istasyona geliyoruz, emanetten çantalarımızı alıyoruz, kahvemizi alıyoruz, trene yerleşiyoruz. Tren tam saatinde 15.30 da kalkıyor. Yolculuk güzel Porto'ya... Bu Lizbon gezimizde planımız geçen yıl görmediğimiz yerleri görmek ve koşturmadan keyifle gezmekdi...Onları yapmaya çalıştık. Geçen yıl buradan Sintra,Cabo da Roca ve Cascaise gitmiştik. Güzel yerlerdi...Görmek isterseniz blogda buraya tık tık....

Porto'ya yolculuk başlar


Geçen yılın Lizbon gezisi için tık tık.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder