26 Kasım 2015 Perşembe

Viyana- Prag Gezisi ( Viyana 16-19 Ekim 2015)

Viyana (16-19 Ekim 2015)

1. Gün 16 Ekim 2015 Cuma

2009 yılında ProntoTur ile Viyana-Prag-Budapeşte seyahati yapmıştık. Bu defa kendimiz 4 gece Viyana, 3 gece Prag gezisi yapmayı planladık.Gezi öncesi gene kitaplar okundu, haritalar incelendi, gezi blogları tarandı, notlar alındı, programlar yapıldı. Hava durumlarına bakıldı, sonbahar ayları oralarda soğuk mu olur diye kalın kıyafetler bavullara bir konuldu, bir çıkarıldı... Nihayet gün geldi, sabahtan Kozyatağı'ndan taksi ile Bostancı'ya oradan da E9 belediye otobüsü ile Sabiha Gökçen'e kolayca geldik. Pegasus'un İstanbul-Viyana seferi 12:05 de, uçak 5-10 dakika gecikme ile kalktı. Rahat bir yolculukla 2 saat 20 dakikada Viyana havaalanına geldik. Pasaport kontrol çok çabuk yapıldı, bavullarımız da hemen geldi, burada hiç vakit kaybetmedik...


Gezi programımız
Haritalar çalışıldı, işaretlendi
Viyana'da toplu taşıma işini Wiener Linien isimli bir şirket yürütüyor. Şehirdeki metro, tramvay ve otobüs hatları ile havaalanı ile şehir merkezi arasında işleyen CAT trenleri bu firma tarafından işletiliyor.(süre 15 dakika)(tek yön 12 €, gidiş/dönüş 19 € ). Havaalanından şehir merkezine ulaşmak için daha ekonomik olan S7 banliyö treni de mevcut. (süre 30 dakika) (4,40 € sadece şehir merkezine kadar, metroda geçmiyor) Havaalanından, bizi şehre götürecek S7 biletini ve 72 saat geçerli ( 16.50 €) şehiriçi tüm toplu ulaşım araçlarında limitsiz kullanacağımız bileti aldık. Bizim zaman sıkıntımız olmadığı için niye çok para verelim dedik ve bu tren ile şehir merkez istasyonu Landstrasse/Wien Mitte istasyonuna geldik. Buradan da U3 metro hattını kullanarak otelimize ulaştık. Tabii her zaman olduğu gibi biletlerimizi ulaşım araçları girişlerindeki makinelerde onaylattık. Viyana'da zarif bir şekilde hiç bir toplu taşım aracı için turnike koymamışlar, hiç bilet kontroluna rastlamadık.  Ama hep biletlerimizi aldık, yakalanılması halinde mahcup olmanın dışında kesilen cezalar çok fazla...

Biz bu seyahatte de Ibis Otellerde kaldık. Viyana'da kaldığımız otel 3. bölgedeki Ibis Budget Wien Sankt Marx merkeze beş istasyon uzaklıktaki turistik olmayan Gasometer semtindeydi. Burayı seçmemizin nedeni uygun fiyatı, Gasometer metro istasyonuna 5 dakika uzaklıkta olması ve en önemlisi Prag'a otobüsle gideceğimiz için Viyana uluslararası otobüs terminaline de 10 dakika mesafede yer almasıydı. Otelin hemen yanında Billa market vardı, buraya her gün uğrayarak su, meyve, süt, sandviç ihtiyaçlarımızı oradan karşıladık.

Kaldığımız semte adını veren gaz tankları 1896 yılından kalmış. Dört adet olan gaz tankları 1999-2001 yıllarında kapsamlı bir şekilde restore edilerek eğlence merkezi, konut, öğrenci yurdu, alış veriş  ve toplantı merkezi olarak kullanılmaya başlanmış. Binalardan birinin girişi aynı zamanda Gasometer metro istasyonu olarak kullanılıyor. Binaların dışı aynen korunmuş, içerileri yenilenmiş. Eskiyi korumanın bir örneği...Bizden epeyi uzak bir davranış şekli...
Gasometer (internet)
Gasometer ve aynı isimli metro girişi (U3)...Biz de kaldığımız sürece burayı kullandık
Gasometer'de konutlar
Sanat etkinlikleri
Kafeler, lokantalar...
Gasometer konutları (internet)
Bavulları otele bırakarak Prag otobüs biletini almak üzere çok yakındaki uluslararası Viyana otobüs terminaline gittik. Ama nasıl bir uluslararası terminal...Viyana'ya hiç yakışmayan, terminali neredeyse bir kulübe olan, içeride insanların tıkış tıkış oturduğu bir yer...İlk şaşkınlık geçince neden geldiğimizi hatırlayarak gişedeki yaşlı gözlüklü amcaya bilet sorduk...Birkaç farklı firmanın biletlerini satıyorlar. Biz Meinfernbus Flixbus firmasından biletleri aldık. (14€) Bu firmanın bilet ücretleri diğerlerine göre çok uygun..Yalnız sabah erken saatteki (09:00'dan önce) seferlerinin fiyatları biraz daha pahalıydı. Eurolines firması aynı mesafe için 22 € istiyor. Fakat bloga yazarken internet sayfalarında 17.50 € fiyat da gördüm. Belki sezon durumuna göre fiyat ayarlaması yapıyorlardır. Biz firmadan memnun kaldık, tavsiye ederim, boşuna para vermeyin diğer firmalara...Bu arada, Nejat Avrupa'daki  yolculuklarda genellikle 60-65 yaş üstü yolculara indirim yapıldığını hatırlayarak gişedeki aksi yaşlı amcaya indirim sordu, adam gözlüklerinin üstünden bakarak zaten ucuza gidiyorsunuz üstüne bir de para mı verelim havasında ayar verdi... Bu fiyat gerçekten Avusturya için çok ucuz...Neyse biletleri aldık adam haklı yahu diyerek gülerek terminalimsi yerden ayrıldık. 

Bir köprü altına sıkışmış Erdberg metro istasyonu karşısında uluslararası Viyana otobüs terminali (internet)
Bu günün programında otel çevresi ve otele nispeten yakın olan ve geçen gelişimizde gördüğümüz  Hundertwasser evleri vardı, uzunca bir süre yürüdük fakat bir türlü çok yakınına gittiğimiz halde bulamadık evleri, ısrar da etmedik, biz orayı bulurduk da bir taraftan da hava karardı, soğudu ve biz yorulduk. Daha önce Viyana'ya geldiğimizde gördüğümüz için bir daha da gitmedik...Metro ile otele döndük. Sonbahar aylarında gezmenin tatsız taraflarından birisi de  havanın erkenden kararması...Bu gün hava zaman zaman yağdı...Hundertwasser fotoğrafları geçen gelişimizden...

Evlerin tepelerinde ağaçlar

Oturanları turist kalabalığı  rahatsız ediyordur diye düşündüm
Satış mağazasından
Biraz merkezin dışında yer alan bölgede toplu konut olarak inşa edilen bu binaların Avusturyalı Friedensreich Hundertwasser tarafından sanat eserine dönüştürülmesi ve turistlerin ilgi odağı olması akıllıca...Evlerde halen insanlar yaşıyor ve doğal olarak evlerin içine girilmiyor, ancak çevrede hediyelik eşya satan dükkanlar ve kafeler turistlere hizmet veriyor. 

2. Gün 17 Ekim 2015 Cumartesi

Sabah 08:00'de yola çıktık. Hava kapalı, yağmur olmasın da bu duruma razıyız. Bu günün programında şehir merkezi gezisi, kiliseler ve parlamento gezisi var. Gasometer metro istasyonundan U3 hattına binerek Stephansplatz'da indik. 

Viyana'nın önemli turistik yerleri, Innere Stadt (İç Kent) denilen alanda bulunuyor. 1860'larda eski şehrin duvarlarını izleyerek inşa edilen ve Ringstrasse adıyla anılan bulvar  Inner Stadt'ı çevreliyor. Viyana'nın tartışmasız kalbi olan gotik Stephansdom Katedrali de bu ring üzerinde... Katedral henüz erken olduğu için fazla kalabalık değil, bir kaç saat sonra turistler doluşur. Erken gitmek lazım...Bu defa Viyana'ya gelişimizde güneş bize yüzünü çok az gösterdi, fotoğrafların büyük bir kısmı kapalı havada çekildi, burada bazı güneşli fotoğraflar da var onlar geçen gelişimizde çektiklerim. 


Stephansdom Katedrali


Katedral, ilk olarak 1147 yılında inşa edilmiş, 13. yüzyılda kuleler,14. ve 15. yüzyılda ise Habsburglar tarafından şapeller ve koro bölümü eklenmiş. İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük hasar görmüş ve savaş sonrası yıllarında geniş çaplı restorasyonu yapılmış. Steffl denilen çan kulesine 343 basamak tırmanarak çıkılıyor, biz aklımızdan bile geçirmedik...1683 yılında Osmanlıların II. Viyana Kuşatmasında geri çekilirken arkalarında bıraktıkları topların eritilmesi ile kuledeki 20 tonluk Pummerin çanı yapılmış. Katedrale giriş serbest ancak bazı bölümler ve kuleye çıkış ücretli.
Çatıda renkli çiniler

Oyma ahşaptan Wiener Neustadter Altarı
St.Francıs heykeli ayaklar altındaki Osmanlı askeri
Katedralde sabah ışığı
Katedralin karşısındaki Haas Haus binasına yansıyan görüntü
Stephansdom yakınlarında alış veriş merkezlerinin olduğu Hoher Markt'da Ankeruhr bir anda karşımıza çıkıverdi. Saat, 1911 yılında yerel bir sigorta şirketi tarafından yaptırılmış, tam 12:00' de Maria Theresa, Joseph Haydn, Prens Eugene ve diğer meşhur şahısların figürleri müzik eşliğinde kadranda geçiş yapıyor. Biz de şaşkın turist kalabalığına karışarak gösteriyi izledik. Pek ahım şahım bir şey değil ama o saatte oralardaysanız bir bakın...


Art Nouveau üslubundaAnkeruhr

Sigorta şirketinin binalarını birleştiren geçitte Ankeruhr
Hoher Markt'da Vermahlungsbrunnen (Evlilik çeşmesi)

Şehirdeki Tuna kanalı kıyısındaki  en eski kilise Ruprechtskirche (1161)  O yıllarda önemli ticari mal olan tuzun azizi Rupert'e adanmş
Stephansdom'dan Wollzeile yönünde yürüyerek Dr Ignaz Seipel meydanına geldik. Burası küçük bir meydan, kilise ve üniversite binası var burada da...


Jesuit Church (1627) (Üniversite Kilisesi)
Alte Universitat (Avusturya Bilimler Akademisi)


Am Hof Meydanı
Üstünde heykelleri ile Am Hof Kilise
Am Hof Kilise
Am Hof Meydanında Faytonlar (Fiaker)
Tuna'ya yakın Katolik Maria am Gestade kilisesinin bu günkü yapısı 14.yy'da yapılmış. Kulesi ve vitrayları güzel...
Maria am Gestade


Maria am Gestade kule
Stephansplatz'ın kuzeybatısında yer alan Graben ünlü mağaza ve kafelerin yer aldığı geniş bir sokak ve yayalara ayrılmış, burada 1679 yılında vebadan kurtulanlar anısına Pestsaule (Veba sütunu) yer alıyor. Graben'in yan sokağındaki barok Peterskirche 1702 yılında inşa edilmiş...  


Pestsaule (Veba Sütunu)
Peterskirche (Aziz Petrus Kilisesi)
Bu kadar kilise yeter diyerek 2 Numaralı Ring Tramvayına binerek Ring üzerindeki Parlamento önünde indik. 72 saatlik biletlerimiz ile 2 numaralı bu tramvaya Viyana'da yağmur atıştırınca ve yorulunca iki kez bindik. Viyana'da görülecek önemli tarihi yerlerin yakınından geçen bu hat özellikle turistler tarafından çok kullanılıyor.

Ring Tramvayı ve Nostaljik Otobüs
Parlamento'yu ziyaret edeceğiz. Parlamento çalışma saatlerinin uygunluğuna göre rehber eşliğinde geziliyor. (Tam 5 €, indirimli 2,5 €) Rehber İngilizce ve Almanca aynı anda bilgi vererek gezdiriyor ve tur yaklaşık bir saat sürüyor...

Bina, 1874-1884 yılları arasında antik Yunan mimarisinden etkilenerek inşa edilmiş. 1934 ile 1945 yılları hariç, 1920 senesinden itibaren Avusturya Cumhuriyetinin Milli Meclis ve Federal Meclis merkeziymiş. İkinci Dünya Savaşında bombardıman sonucu bina ağır hasar görmüş 1956 yılına kadar inşaatı sürmüş.

Avusturya Parlamentosu

Parlamento plan


Giriş
Salonlar
Tarihi Genel Kurul Salonu
Cam tavan
Tarihi Genel Kurul Salonu
Genel Kurul Salonunda turistler
Rehberimiz  Parlamento üye dağılımını gösteriyor
Yeni Genel Kurul Salonu
Avusturya Parlamentosunda başkanlık kürsüsüne oturan parlamenter olmaya hevesli genç turistler
Parlamento'da kapı kulpları'nda imparatorluk arması
Parlamento önü heykele parlamento terasından bakış
Parlamento gezimiz de sona erdi, Berlin'deki Almanya Parlamentosundan sonra bu gezdiğimiz ikinci parlamento...Bu gün çok yürüdük ve yorulduk. Artık sırada sokaklarda amaçsız dolaşmak var...


Burgtheater (internet)
Burgtheater (1741)   ile Rathaus (belediye) karşılıklı çok  iki güzel bina
Rathaus (Belediye sarayı) (1872-1883)
Rathaus önünde yere serilen kocaman afişe herkes duygularını yazıyor, çocuklar resimler çiziyorlar, ertesi günü dev vinçlerle afiş yerden kaldırılmıştı, sergileniyordu
Başka bir cepheden Rathaus 
Franz Joseph'in suikast girişimden kurtulması anısına inşa edilen Votivkirche (1853) Persil reklamı da pek yakışmış
Yorulduk, buradan U3 metro hattı ile Gasometer'e geldik, orayı dolaştık, biraz dinlendik, pizza yedik,bira içtik.(12,30 €) Komşu marketten alış veriş yapıp otele geldik. 

3.Gün 18 Ekim 2015 Pazar

Sabah erkenden yola çıktık..13. yy 'dan beri Avusturya İmparatorlarına ev sahipliği yapan Hofburg Sarayı'na geldik. Sarayın Michaelertor (tor kapı demek) çıkışı karşısında imparatorluk kilisesi  Michaelerkirche çok karanlık ve iç karartıcı...


Michaelerkirche

Looshaus binası,  Hofburg Sarayının Michaelertor çıkışında  1910 yılında inşa edilmiş ve günümüzde banka olarak kullanılmaktaymış. İmparator Franz Joseph'in binanın minimalist "çıplak" cephesinden nefret ettiği için Hofburg Sarayının  bu çıkışını kullanmaktan vazgeçtiği söylenirmiş. İmparator süslü severmiş demek...

Hofburg karşısında İmparator kızdıran Looshaus
Hofburg Sarayında İmparator Franz Joseph ve meşhur karısı Sisi yaşamışlar ve onların yaşamlarına ilişkin eşyaların sergilendiği bölümler görülebiliyor, bize ilginç gelmediği için içeriye girmedik.




Hofburg'da Stallburg  binası İspanyol atları alttaki bölümlerde korunuyor
Burgtor

Schweizertor (İsviçre kapısı)
Arkada Österreichis Nationalbibliothek (Avusturya Ulusal Kütüphanesi) ve II. Joseph heykeli

Hofburg'dan  Michaelerkirce'ye bakış

Hofburg Sarayı ve görkemli Michaelertor çıkışı


Ulusal Kütüphane

Yola devam, saraya komşu barok Augustinerkirche  Habsburg'ların evlilik kilisesiymiş, İmparatorlar burada evlenmişler. Aynı zamanda ölülerinin kalpleri de buradaki kriptada gömülüymüş. Kilisede koro çalışması vardı, akustik müthişti, bir süre dinledik.

Augustinerkirche koro çalışması
Modern ilaveler yapılmış
Saray kilisesinde imparatorluk armaları
Albertinaplatz'da Savaş ve Faşizm Karşıtı Anıtı (1991)  Albertina Müzenin önünde...

Savaş ve Faşizm Karşıtı Anıt
Maria Theresa'nın damadı Albert'in adını taşıyan ve 1781 yılında inşa edilen saray, bugün aralarında Rubens, Van Gogh, Dürer, Tiziano gibi sanatçıların eserleri bulunan müzeye ev sahipliği yapıyor. Müze saat 10:00'da açılıyor ve biz de tam açılış saatinde kapıya gelerek Albertina'yı gezdik. (Tam 12,90 €, indirimli 9.90 €) (indirim 65 +) İki saate yakın dolaştık. Burada resimlerin fotoğraflarını çekmek serbestti, çokça çektim, onları ayrıca bloga yazacağım. Burayı gezmeyi tavsiye ederim, içeri girmeseniz de yürüyen merdivenlerden terasa çıkıp etrafı izleyin ve güzel merdivenlerden de inin...
Albertina 
Albertina terasından Otel Sacher arka cephe
Saray kısmı
Sarayda soba

Albertina Merdivenleri

Albertina yan cephe
Albertina'dan çıktıktan sonra Hofburg'un bahçesi olan Burggarten'de dolaştık biraz...
Burggarten'de Palmenhaus (Limonluk) ve Schmetterlinghaus (Kelebek evi)

Hofburg komşusu müzeler bölgesi...Buradaki müzelerin hiç birine girmedik...Bu müzeler çok kapsamlı müzeler ve içerilerini dolaşmak çok zaman alacaktı...Daha sonraki gelişlere diyelim...
Museums Quartier
Naturhistorisches Museum (Doğa Tarihi Müzesi)

Kunsthistorisches Museum (Güzel Sanatlar Müzesi) (Doğa tarihi Müzesi ile karşılıklı ve ikiz binalar)
Bu gün öğlen Viyana şinitzeli yemek için turistik Figlmüller'e gidiyoruz. Bir hafta önce İstanbul'dan rezervasyon yaptırmıştık. Geçen Viyana'ya gelişimizde rezervasyonumuz olmadığı ve sıra bekleyerek zaman kaybetmek istemediğimiz için yiyememiştik. Turistik bir atraksiyonu yerine getirememiştik. Lokantanın çok yakındaki Mozart evini de lokantaya giderken gördük. Üstad, 1784- 1787 yılları arasında burada yaşamış ve bir çok eserin yanı sıra Figaronun Düğünü operasını da bu evde bestelemiş.Viyana'da bir çok yerde Mozart evi var...

Mozart evi (Domgasse 5)
Pasaj içindeki ilk Figlmüller (Wollzeile 5)
Pasajın dışında diğer Figlmüller (Backerstrasse 6)
Viyana Şinitzeli
Bu pasaj içindeki Figlmüller çok küçük, fazla masa yok, biz saatinde gittiğimizde (13:00) hemen içeri aldılar, rezervasyon yapmadan gelenleri diğer lokantalarına yönlendiriyorlardı. Orada kalabalık durumu nasıldı bilmiyorum. Daha önce bloglardan şinitzelin çok büyük olduğu yarım da getirdiklerini okumuştum, biz bir taneyi bölüştük, patates salataları söylendiği kadar güzelmiş, birer bardak da kendi üretimleri şarap içtik.(Grüner veltliner) ( 31,50 € ) (1 Figlmüller snitzel 14.90 €, 2 Erdapfelsalat 9,40 €, 2 Grüvelt şarap 7,20 €) Yan masada oturan gençler birer şinitzel ısmarlamışlar, bitiremediler, garson çok zarif poşetler getirdi, yanlarında götürdüler yiyemediklerini... Şinitzel güzeldi, salata da, belki daha da uygun fiyata daha iyisini yapan yerler de vardır...Burası oldukça turistik...

Karnımızı doyurduk, şimdi Dünyanın en saygın operalarından birine ev sahipliği yapan Staatsoper (Opera) ziyaretine gideceğiz. (Tam 7,50 €, indirimli 6 €) Gösteri izleyemedik bari binayı görelim. Burası 1869 yılında açılmış, öylesine eleştiri almış ki, mimarlarından biri intihar etmiş.1945 yılında bombardıman sonucu yerle bir olmuş, yerine yapılan binada ilk haline sadık kalınmış. Burası da rehber eşliğinde gezdiriliyor. Gösteriler  300-15 € arası fiyatlara izlenebiliyormuş. Ayrıca 3-4 € ücretle ayakta izlemek de mümkünmüş. Dayanabilene...Sahnenin arkasını görmek ilginçti, kalabalık bir teknik ekip yoğun bir şekilde akşam gösterisine hazırlık yapıyorlardı.


Staadtsoper (Opera)
Opera arkadı
Girişte rehber bekleniyor
Gluck ve Mozart büstleri
Salonlar
Bekleme yerleri
Görkem
Salon

İmparator locası
Sahne akşama hazırlanıyor
Büyük salonun dev kristal avizesi belli zamanlarda asansör sistemi ile indirilerek temizleniyormuş

Rehber anlatmış ve fiyatları söylediği zaman çok şaşırmıştık. Opera Ball gösterisi için salonda aşağıda bulunan bütün koltukları kaldırıyorlarmış ve o alanda vals yapılıyormuş. Biz en pahalısından bir loca satın aldık, bu aralar davet edeceğimiz arkadaşlarımızı ve giyeceğimiz kıyafetleri seçmekle meşgulüz (!) Gitmek isteyenlere duyurulur...

TICKETS

VIENNA OPERA BALL
4th February 2016
Entrance ticket € 290.- 
Side level box* € 20.500.- 
Stage box (double box) € 20.500.- 
Stage box (single box) € 11.500.- 
Stage box table** € 10.000.- 
Table for 6 persons € 1.200.- 
Table for 4 persons € 800.- 
Table for 4 persons – 6th floor € 400.- 
Shared table, 2 persons € 400.- 
Shared table, 2 persons - 6th floor € 200.- 

Opera ön cephe
Buradan Karlskirche'yi görmeye giderken  Schwarzenbergplatz'da Sovyet Savaş Anıtını (Heldendenkmal der Roten Armee) görüyoruz, 12 metre uzunluğunda yarı dairesel beyaz mermer sütunlu bu anıt ; II. Dünya Savaşında Hitler’den Viyana'yı kurtarmak için ölen 17.000 Sovyet askerinin anısına 1945’te yapılmış bir teşekkür anıtı...

Sovyet Savaş Anıtı
Karlskirche şehrin 1713 yılında veba salgınından kurtulmasına adanmış. Barok bir eser olan kilisenin kuleleri sanki cami minaresi gibi...Kilisede onarım vardı ve giriş ücretli...Kilise paralı olur mu ya...Biz de girmedik.

Karlskircheve önünde tezat Henry Moore "Hill Arches" heykeli
Henry Moore ve eseri "Hill Arches"
Meşhur herhalde önünde ciddi fotoğraf çekenler vardı


Eski Karlsplatz İstasyonu yıkılmak istenmiş Viyanalılar ayaklanınca vazgeçmişler sergi ve kafe olarak kullanılıyor..
Artık yorulduk, Viyana'da tramvaylar çok yoğun bir şekilde çalışıyorlar, biz de tramvaya binerek şehrin daha dış semtlerine son durağa kadar giderek döndük. Çok hızlı gitmeyen tramvaylarla etrafı ve yaşamı izleyerek dolaşmak çok zevkli...Sonra U3 metro hattımıza binerek Gasometre'ye geldik, yemek yedik, otele döndük.


Tramvay çok kullanılan ulaşım aracı
4. Gün 19 Ekim 2015 Pazartesi

Sabah erkenden 18. Viyana'da yer alan ve 1683 yılında Osmanlı'nın II. Viyana Kuşatmasında ordunun konakladığı Türkenschanzpark'a gidiyoruz. (41 nolu tramvay) Burası çok güzel bir park, yürüyüş yapanlar, bebeklerini gezdiren anneler...Sandviç ve içeceklerimizi yanımıza almıştık, hava da biraz açtı, banka oturarak kahvaltımızı burada yaptık.


Park girişi
Kafe
Sonbahar
Viyana'da Yeniçeri ve atı
Türkiye hediyesi çeşme
Huzur
Bu günün programında Belvedere Sarayı ve Üst Belvedere de sergilenen eserler var, baş rolde de Gustav Klimt eseri Der Kuss (The Kiss)... Aslında buraya üniversite merkezi olan  Karlsplatz'dan yürüyerek gelmek mümkün. Biz geçen gelişimizde yürümüştük. Türk elçiliğinin de bulunduğu çeşitli ülke elçiliklerinin sıralandığı Prinz Eugen strasse boyunca yürüyerek ulaşılıyor. Bu defa D tramvayı ile geldik. Prens Eugen Osmanlıları yenerek ün ve para sahibi olmuş. Belvedere Sarayı 18. yy da prensin yazlık sarayı olarak inşa edilmiş. Biz Üst Belvedere'yi gezdik.Geniş bir Klimt koleksiyonu var, ayrıca Monet, Renoir, Cezanne imzalı eserler de var. Fotoğraf çekmek yasak. (14 € tam, indirimli 11,5 €) Sarayın bahçesi de çok güzel..
Belvedere

Belvedere


Belvedere Saray içi

Belvedere bahçe
Öpüş çok ucuz 6,90 € (Aslını çekmek yasakk)
Belvedere'den çıktık niyetimiz yürüyerek şehre inmekti fakat yağmur başladı, biz de tramvaya binerek korunma yolunu seçtik. Bu Viyana gezimizde hava çok soğuk değildi fakat hep kapalıydı ara ara yağmur da yağdı. Geziye hafif ve pratik olması nedeniyle kompakt  fotoğraf makinası ile gittim. Bir de güneş çok az kendini gösterince fotoğraflar pek başarılı olamadı.

Operanın önünde tramvaydan indik. Hava yağışlı olunca bir yerlere sığınmak telaşı ile opera binasının hemen arkasındaki tarihi Cafe Sacher'e gittik. Her zaman kalabalık ve kapısında kuyruk olan kafede bu defa birkaç kişi sıra bekliyordu ve hemen yer bularak içeri girdik. Şemsiyelerimizin sularını akıtarak bu şık mekana yerleştik. Birer sacher torte ile apfelstrudel ısmarladık..Birer de melange kahve.. İçeride garsonlar çok şık ve zarifler, ortam da gayet klasik...İçeridekilerin çoğu bizim gibi turist...


Cafe Sacher
Sacher Cafe
Sacher torte eh fena değildi, apfelstrudel'i beğenmedik, bir de bıçak vermiyorlar, çatal ile kesmekte zorlanıyorsun, içine elmaları doldurmuşlar..Kahve de yeteri kadar sıcak değildi.. (20,30 €) (Sacher torte 5,60 €, apfelstrudel 4,90 €, 2 kahve 9.80 €) Bir daha gitmem...Artık siz bilirsiniz...

Bu Viyanalıların Osmanlı hezimete uğrayarak geri çekilirken bıraktıkları kahveleri bulup, kahve meraklısı olmaları hikayesini anladım da, Osmanlının o kadar km sefere gidip de kahve keyfi yapmak için yanında kahvelerini götürmelerini anlayamadım...Savaşa mı gidiyorsun keyif yapmaya mı...Neyse atalarımıza laf yok...

Çeşit çeşit kahveler

Geçen gelişimizde hükümdarlar tarafından yazlık olarak kullanılan Schönbrunn Sarayına gelmiş içine girmemiş fakat güzel bahçesini dolaşmıştık. Oradan da bir kaç fotoğraf, ayıp olmasın güzel Schönbrunn'a...
Schönbruun Sarayı
Gloriette ve Neptün Çeşmesi
Neptün çeşme
Geçen gelişimizde Zentralfriedhof merkez mezarlığını ziyaret etmiştik. (tramvay 71) 1874 yılında açılan mezarlıkta Beethoven, Schubert, Brahms, Strauss, Mozart anıt mezarları var. Eserleri ile hayatlarımıza güzellikler katan sanatçılar ışıklar içinde olsunlar...


Beethoven, Mozart, Schubert
Bir aile kabristanı
Burası da aile kabristanı
Heykellere bakar mısınız
Beethoven

Politikacı


Mozart
Johann Strauss
Franz Schubert
Mezarlıkta Aziz Karl Borromaus Kilisesi (1911)
Mezarlığın karşısında lahit satışı,  fiyatlar nasıl? 
Osmanlı izlerini sürüyoruz ya... Mezarlığın hemen karşısında  I.Viyana Kuşatması (1529) sırasında Kanuni Sultan Süleyman'ın otağının kurulduğu alana daha sonra Viyana imparatoru II.Maximilian "Yeni Yapı" ismi ile bir saray yaptırmış, saray kalıntıları bugün de görülmekte... Ayıca, bu alanda halen çalışmakta olan bir krematoryum da bulunmakta...


Yeni Saray (1715)
Osmanlı izinde
Yeni Saray kalıntıları
4. Gün 20 Ekim 2015 Salı

Bu gün yolculuk var, otobüsümüz sabah 09:00'da, hava az yağışlı, otel ile terminal arası yürüme 10 dakika, kolayca geldik, bakalım ucuz otobüs nasıldır, zamanında gelecek mi derken gayet de güzel 2 katlı bir otobüs yolcularını bekliyordu, otobüs Berlin'e devam edecekmiş. Yer numarası yoktu bilette, binince anladık ki yerler dolu değil, yolcular yayılarak oturdular rahat rahat...Üst katta en öne oturduk, seyrederek gideceğiz...Tam saatinde kalktı otobüs...Viyana'nın biraz dış mahallelerine çıkınca hava açtı, güneşli bir havada Prag'a güzel bir yolculuk başladı...


Meinfernbus (Bizim otobüs)
İstikamet Praha
Gezimizin ilk ayağı bitti, bizim için genel olarak başarılı oldu, belli bir yaşın üstünde dolaşan bizim gibi turistlerin hastalanmadan, kaybolmadan ve bir şeylerini kaybetmeden gezilerini bitirmeleri bizim için tamamdır...

Planlayıp da gidemediğimiz yerler oldu her zaman olduğu gibi... Prater, Naschmarkt ve Stadtpark...Eh bunlar da tekrar Viyana'ya gitmek için nedenimiz olsun...

Viyana merkez 
Metro






4 yorum:

  1. Avusturya seyahati ve oteller için ünlüdür. Blogunuzun otel hakkında güzel bilgiler vermek . Blogunuz çok bilgilendirici ve yararlı. paylaşımı şaşırtıcı bilgiler için tahnks.
    Avusturya Grup Turu Acentaları

    YanıtlaSil
  2. Elinize sağlık, çok detaylı yazmışsınız :)

    YanıtlaSil