12.05.2011 Perşembe
Sabah 07.30'da yola çıktık. Hava çok güzel, 4,5 saat süren bir yolculukla rönesansın başladığı yer Floransa'ya geldik. Panoramik tura güzel bir Floransa manzarası olan Michelangelo tepesinden başladık. Burada Michelangelo'nun çakma Davud Heykeli var. Bir kaç fotoğraf çektikten sonra bu güzel parktan ayrıldık.
Şehir merkezine geldik, otobüsten Santa Croce Kilisesinin önünde indik. Fransisken kilisesi olan bu kilisede çok değerli resim ve heykellerin olduğunu ve ayrıca Michelangelo, Galileo, Machiavelli, Ghiberti ve besteci Rossini'nin mezarlarının burada olduğunu biliyordum. 89 yaşında ölen Michelangelo'nun bedenini Floransalılar Roma'dan kaçırarak buraya getirmişler. Bu büyük sanatçının mezarını görmeyi çok istiyordum fakat tur sadece kiliseyi dışardan görmemize vakit tanıdı, biz de sonra geliriz dedik ama vakitsizlikten tekrar dönemedik. Floransa'ya giderseniz siz bizim yaptığımızı yapmayın, bu büyük sanatçıyı ziyaret edin.
Yürüyerek Piazza della Signoria'ya geldik. Burası şehrin kültürel ve sosyal merkezi. Ne tarafa bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Bir açık hava galerisi gibi. Loggia della Signoria 14. yüzyıldan kalma çok güzel bir yapı. Şehrin kurucularının oturduğu bu yapının merdivenlerinde şimdi turistler oturuyor, biz de burada oturup hem harika heykelleri hem de meydanı seyrettik. Bir de burada diğer önemli bir yapı olan Palazzo Vecchio var.
Meydana yakın Uffizi Müzeyi de gördük. Biletlerimizi İstanbul'dan internette rezerve ettirmiştik, yarın buraya geleceğiz.
Şimdi Duomo ve San Giovanni Vaftizhane'sini görmeye gidiyoruz. 1296 yılında yapımına başlanan katedralin dış cephesi, yeşil, beyaz ve pembe renkli Toscana mermerinden yapılmış ve 6 yüzyıl sonra tamamlanmış. Katedralin yanında yer alan Campanile (çan kulesi) 85 m. yüksekliğinde, alt kısımlarında rölyefler mevcut. Katedralin sekizgen kubbesine çıkmak için epeyi bir kuyruk vardı.
Katedralin karşısında San Giovanni Vaftizhane'si var. Floransa'nın en eski yapısı olarak bilinen Vaftizhane'nin rölyeflerle süslü bronz kapıları çok güzel. Michelangelo'nun Doumo'ya bakan doğu kapısı rölyefleri için cennetin girişini süsleyecek güzellikte dediği için bu kapı Cennet Kapıları adı ile anılmakta. Biz içeri girmedik, dışardan bakarak turu tamamladık.
Yürüyerek kentin en eski ve güzel köprüsü Ponte Vecchio'ya gittik. 1345 yılından beri hiç bozulmadan kalmış olan bu köprüde ilk önceleri kasap dükkanları varmış ancak koku nedeniyle rahatsızlık olunca mücevher dükkanları yerlerini almış.
Rehberin verdiği saatte otobüse döndük ve merkezin 15-20 dk. dışındaki otelimize geldik. Otelimiz B&B Palazzo Guistizia Hotel. Biraz dinlendik, otelin karşısında bir trattoria'da çok güzel pizza yedik, şarap içerek akşamı bitirdik.
13.05.2011 Cuma Floransa
Biz gene erken kahvaltımızı yaparak yola çıktık. Otelin hemen yanındaki gazeteciden (Tobacco) otobüs biletlerimizi ( 2 kişi gidiş dönüş bileti 4,70 €) alarak 22 numaralı otobüse bindik. Floransalı vatandaşlar ile ne söylediklerini anlamasak da gürültülü muhabbetlerine ortak olarak merkeze geldik. Burada merkez Duomo Meydanı.
Duomo Meydanına gelince fotoğraflara sığmayan muhteşem Dom'un ve Vaftizhane'nin tekrar resimlerini çektim.
Meydandan Via Cavour caddesini takip ederek Galleria dell' Accademia'ya gittik. Erken saat olduğu için (saat 08.45) kalabalık yoktur düşüncesi ile geldik ki uzun bir kuyruk ile karşılaştık. Rezervasyonsuz geldiğimiz için kendime söylenerek fakat inatla kapıda 45 dk. bekleyerek içeriye girebildik. (6,50 €) Buradaki en önemli eser Michelengelo'nun Davud Heykeli. Sanatçı bu eserini henüz 26 yaşındayken kusurlu olduğu için kullanılmayan bir mermerden oymuş. Daha önce Piazza della Signoria'da duran heykel, kopyasıyla değiştirilerek temizlendikten sonra buraya getirilmiş. Ayrıca sanatçının yedi heykeli daha bu müzede sergilenmekte. Müzede başka sanatçılara ait bir çok heykel daha var. Vakit yokluğu nedeniyle hızlı çekim onlara da baktık. Fakat Davud heykeli için o kadar sıra beklediğimize değdi, mutlaka gidin derim. Müze içinde fotoğraf çektirmedikleri için bu fotoğrafı internetten aldım.
Yürümeye devam. Floransa merkezi çok büyük bir alan değil fakat o kadar çok eser, bina, meydan yan yana sıralanmış ki hangi sokağa, binaya veya heykele bakacağınızı bilemiyorsunuz.
Resimde soldaki büyük yapı 15. yy. tarihli Palozza Medici Riccardi bugün Floransa Valiliği olarak kullanılmakta. Zengin Medici ailesi Floransa'ya gerçekten çok eserler bırakmışlar.
Şehir merkezine geldik, otobüsten Santa Croce Kilisesinin önünde indik. Fransisken kilisesi olan bu kilisede çok değerli resim ve heykellerin olduğunu ve ayrıca Michelangelo, Galileo, Machiavelli, Ghiberti ve besteci Rossini'nin mezarlarının burada olduğunu biliyordum. 89 yaşında ölen Michelangelo'nun bedenini Floransalılar Roma'dan kaçırarak buraya getirmişler. Bu büyük sanatçının mezarını görmeyi çok istiyordum fakat tur sadece kiliseyi dışardan görmemize vakit tanıdı, biz de sonra geliriz dedik ama vakitsizlikten tekrar dönemedik. Floransa'ya giderseniz siz bizim yaptığımızı yapmayın, bu büyük sanatçıyı ziyaret edin.
Meydana yakın Uffizi Müzeyi de gördük. Biletlerimizi İstanbul'dan internette rezerve ettirmiştik, yarın buraya geleceğiz.
Şimdi Duomo ve San Giovanni Vaftizhane'sini görmeye gidiyoruz. 1296 yılında yapımına başlanan katedralin dış cephesi, yeşil, beyaz ve pembe renkli Toscana mermerinden yapılmış ve 6 yüzyıl sonra tamamlanmış. Katedralin yanında yer alan Campanile (çan kulesi) 85 m. yüksekliğinde, alt kısımlarında rölyefler mevcut. Katedralin sekizgen kubbesine çıkmak için epeyi bir kuyruk vardı.
Katedralin karşısında San Giovanni Vaftizhane'si var. Floransa'nın en eski yapısı olarak bilinen Vaftizhane'nin rölyeflerle süslü bronz kapıları çok güzel. Michelangelo'nun Doumo'ya bakan doğu kapısı rölyefleri için cennetin girişini süsleyecek güzellikte dediği için bu kapı Cennet Kapıları adı ile anılmakta. Biz içeri girmedik, dışardan bakarak turu tamamladık.
Yürüyerek kentin en eski ve güzel köprüsü Ponte Vecchio'ya gittik. 1345 yılından beri hiç bozulmadan kalmış olan bu köprüde ilk önceleri kasap dükkanları varmış ancak koku nedeniyle rahatsızlık olunca mücevher dükkanları yerlerini almış.
Arno nehrinden Uffizi Müze
Rehberin verdiği saatte otobüse döndük ve merkezin 15-20 dk. dışındaki otelimize geldik. Otelimiz B&B Palazzo Guistizia Hotel. Biraz dinlendik, otelin karşısında bir trattoria'da çok güzel pizza yedik, şarap içerek akşamı bitirdik.
13.05.2011 Cuma Floransa
Biz gene erken kahvaltımızı yaparak yola çıktık. Otelin hemen yanındaki gazeteciden (Tobacco) otobüs biletlerimizi ( 2 kişi gidiş dönüş bileti 4,70 €) alarak 22 numaralı otobüse bindik. Floransalı vatandaşlar ile ne söylediklerini anlamasak da gürültülü muhabbetlerine ortak olarak merkeze geldik. Burada merkez Duomo Meydanı.
Duomo Meydanına gelince fotoğraflara sığmayan muhteşem Dom'un ve Vaftizhane'nin tekrar resimlerini çektim.
Meydandan Via Cavour caddesini takip ederek Galleria dell' Accademia'ya gittik. Erken saat olduğu için (saat 08.45) kalabalık yoktur düşüncesi ile geldik ki uzun bir kuyruk ile karşılaştık. Rezervasyonsuz geldiğimiz için kendime söylenerek fakat inatla kapıda 45 dk. bekleyerek içeriye girebildik. (6,50 €) Buradaki en önemli eser Michelengelo'nun Davud Heykeli. Sanatçı bu eserini henüz 26 yaşındayken kusurlu olduğu için kullanılmayan bir mermerden oymuş. Daha önce Piazza della Signoria'da duran heykel, kopyasıyla değiştirilerek temizlendikten sonra buraya getirilmiş. Ayrıca sanatçının yedi heykeli daha bu müzede sergilenmekte. Müzede başka sanatçılara ait bir çok heykel daha var. Vakit yokluğu nedeniyle hızlı çekim onlara da baktık. Fakat Davud heykeli için o kadar sıra beklediğimize değdi, mutlaka gidin derim. Müze içinde fotoğraf çektirmedikleri için bu fotoğrafı internetten aldım.
Resimde soldaki büyük yapı 15. yy. tarihli Palozza Medici Riccardi bugün Floransa Valiliği olarak kullanılmakta. Zengin Medici ailesi Floransa'ya gerçekten çok eserler bırakmışlar.
San Lorenzo Kilisesi
Santa Maria Novella
Piazza della Repubblica
Her zaman kalabalık açık hava müzesi Piazza della Signoria ve Heykeller
Medici Heykeli
Heykel manyağı olduktan sonra rezervasyon saatimiz geldi, Uffizi Müzeye gidiyoruz. (11 € +4 € rez.ücr.) Beklemeden hemen içeriye girdik. Bina 1560 yılında ofis olarak kullanılmak üzere Medici Ailesi tarafından yaptırılmış. U şeklinde 2 katlı müzede İtalya ve Avrupa resim koleksiyonları sergilenmekte. Burada sadece koridorlarda fotoğraf çekilebiliyor, resimlerin olduğu odalarda yasak. Botticelli, Dürer, Bellini, Caravaggio, Rembrandt ve başka ressamlara ait çok güzel resimler. Özellikle yaz aylarında buraya girmek için 4-5 saat kuyrukta beklendiği olurmuş. Ama gerçekten değer. Pencereden Arno nehri ve Vecchio Köprüsü manzarası da çok güzel. Bu Müzeye gidin. Fakat biletlerinizi önceden ayarlayın.
Müzeden çıktığımızdaki çok yorulmuştuk, çıkışın orada bir cafe'ye oturup kahve içerek dinlendik. Yan masamızda oturan İtalyan kadınlar şamatalı ve neşeli konuşmaları ile ilgimizi çektiler.
Bu gün çok yorulduk, 22 numaralı otobüsümüze binerek bol gürültülü ve canlı konuşmalar eşliğinde otelimize döndük. Biraz dinlendikten sonra marketten sandviçlerimizi ve içeceklerimizi aldık, otelin arka tarafındaki parka gittik. Orada çocuklarını ve köpeklerini gezdiren, banklarda oturan Floransalılar ile oturduk, karnımız doyurduk, ayaklarımızı dinlendirdik. Biraz da çevreyi tanıyalım diye dolaştık, otele döndük. Yarın Venedik yolculuğu var. Bu güzel çocuklar da otelimize komşu evin balkonunda oynayan 2 kardeş. Pek şekerdiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder