Berlin 1. Gün
Berlin'e gidiyoruz. Uçak biletlerimizi Pegasus'dan aldık (1 kişi gidiş dönüş 508 TL), İbis Potsdamer Platz Otel'e rezervasyon yaptırdık.(iki kişi 8 gece 485 €), seyahat sigortamız hazır (bir kişi 5.50 €=15 TL) Sonra Berlin tanıtım kitaplarını okuma, internetten gezi bloglarından bilgi toplama, hava durumlarına bakma, bavulları hazırlama, acaba yağmur olur mu şemsiye, yağmurluk alalım mı derken seyahat günü geldi.
Sabiha Gökçen Havaalanına gitmek için bu defa Bostancı'dan kalkan Belediye otobüsünü tercih ettik. Evimize yakın olan E-5'den giden otobüs çok dolaştığı için bu hattı kullandık. Taksi ile Bostancı'ya geldik.(10 TL.) Otobüs sahilden dolaşmadan doğrudan havaalanına geldi. Uçağımız 11.45'de. Buradaki check in ve gümrük işlemlerini yaptırıp beklemeye başladık. Uçağımız 30 dakika rötarla kalktı.
Berlin yakın tarihlerde bir çok acı olaya ve değişimlere ev sahipliği yapmış bir şehir. Hitler'in 1933 tarihinde Şansölye olmasından sonra başlayan Nazi zulmü, Yahudi'lere karşı yapılan şiddet, 2. Dünya Savaşı ve savaş sonrası Berlin'in 1945 yılında Amerikan, İngiliz, Fransız ve Ruslar tarafından kontrol altına alınması. Sonra 1961 tarihinde doğu ile batı Berlin arasına çekilen ve 30 yıl süre ile bir çok acılara neden olan duvar. 1989 yılında duvarın yıkılması ve 1991 yılında Berlin'in hükümet merkezi olması. Sonra birleşen şehrin yeniden inşa edilmesi çalışmaları. Berlin'i çok merak ediyorum.
|
Pegasus Berlin uçağı hazırlanıyor |
Rahat bir yolculukla 2,5 saat sonra Berlin'e geldik. Yolcular genellikle Almanya'da çalışan vatandaşlarımız. Bir kaç da Alman vardı. Turistik amaçla giden yolcu pek yoktu. Berlin'de üç havaalanı var, Pegasus şehrin 19 km. güneydoğusundaki Schönefeld Havaalanına iniyor. Burası küçük bir havaalanı. Bizim Sabiha Gökçen epeyi büyük havaaalanı sayılır buraya göre. Gümrük kontrolden sorunsuz geçtik. Çok güzel güneşli bir hava var. Bizi şehre götürecek S Bahn'a ulaşmak için üstü kapalı bir yoldan yürüdük ve istasyona geldik. İstasyonda yeryüzüne çıkmadan oradaki bilet otomatlarından bilet aldık (ABC bileti 3.20 €). Berlin'de ulaşım için 3 bölge var. A Bölgesi şehrin merkezinde hemen her yeri kapsıyor. B Bölgesi merkezin biraz dışarısı. Schönefeld Havaalanı ise C bölgesinde yer alıyor. Metro haritalarında bu bölgeler gösterilmiş, hangi bölgeye gidilecekse o bölgeye ait bileti almak gerek. Bir de yanınızda mutlaka bozuk € bulundurun. Çoğu otomat kağıt para kabul etmiyor, uğraşırsınız. Otomatların menülerinde Türkçe mevcut. Tabi biletleri perondaki bilet okuyuculara mutlaka okutmayı unutmayın. Biz hiç kontrole rastlamadık ama yakalanırsanız iyi ceza yemekten kurtulamazsınız. Nenize gerek siz biletlerinizi alın, onaylatın, yada 2-3 günlük hoşgeldin kartı alarak rahat rahat toplu ulaşıma binin. Biz genellikle yürüyerek dolaştığımız için bu kartı almadık, gerekince bilet aldık. İstasyondan şehre S 45 S Bahn ile gittik. (40 dak.) Bir de S 9 varmış ama bizim otel bölgesine uygun hat S 45 oldu. Gayet düzenli çalışıyor, tam saatinde kalktı. (zaten Berlinde düzenli çalışmayan toplu ulaşım aracı yok) Sonra Papestr istasyondan bu defa U-Bahn'a aktarma yaparak ikinci istasyon Anhalter Bahnhof'da indik. İstasyon otelin hemen köşesinde. Otele giriş yaptık, hemen tekrar yola döküldük.
|
Havaalanı önünde krem renkli çoğu Mercedes taksiler |
|
Nasıl gidecektik Berlin'e? |
|
Havaalanından istasyona giden güzel yol (10 dakika yürüme) | | | | | | | | | | | | | | | |
|
|
|
|
|
|
|
|
Neden gelmedi bu tren? |
Paris seyahatimizde fotoğraf makinemi düşürmüştüm, çalışıyor fakat ışık ayarında bozukluk oluşmuştu. Yeni bir makine almaya karar vermiş ve almayı düşündüğümüz Canon SX 260 HS makinenin kaldığımız otel civarında bir mağazada olduğunu internetten görmüştük. Oraya gittiğimizde makinenin Steglitz şubesinde olduğunu ve bizim için rezerve edebileceklerini veya bir kaç gün içinde mağazaya getirtebileceklerini söylediler. Biz hemen makineyi alıp kullanacağımız için U Bahn'a binerek o mağazaya gittik ve makineyi oradan aldık. Bir önceki makinemiz de Canon olduğu için kolaylıkla kullandım. Steglitz bölgesi bizim otelin olduğu bölgeye en az 10 km. mesafedeydi, biz şehri en iyi tanıma yöntemi yürümektir diye dönüşte yürümeye başladık, resimler çekerek, zaman zaman dinlenerek yollarda akşamı ettik.
|
Berlin AVM'si |
|
Acaba ne alsak? |
|
Hauptstr |
Uzun uzun yürüdükten sonra hava kararınca otelimize yakın Potsdamer Platz'a geldik. Bu meydan zamanında Avrupanın en işlek trafiğine sahipken 2. Dünya Savaşında ağır bir şekilde bombalanmış ve savaştan sonra da Berlin Duvarı nedeniyle tarafsız bölge olarak yalnızlığa terk edilmiş. Duvar yıkıldıktan sonra da buraya dev eğlence, alış veriş ve iş merkezleri yapılmış. Daimler Chrysler, Sony ve diğer binalar gerçekten göz alıcı. Sony Center'in tepesi camla örtülü ve geceleri renkli ışıklandırma ile insanları buraya topluyor. Burada bulunan havuzun etrafındaki kafeler, lokantalar, sinemalar ile çok canlı bir ortam. Berlin Filim Festivali de burada yapılıyormuş.
|
Sony Center çatısı renk değiştiriyor |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder