Emekli Hayat: Berlin Gezisi 6. Gün (15-23 Ağustos 2013)

Berlin 6. Gün

Bu gün Almanya'nın federal meclisi Reichstag'a davetliyiz. İnternetten ziyaret etmek istediğiniz gün ve saati girerek önceden (gitmeden bir hafta önce civarı) talepte bulunuyorsunuz. Bir kaç gün içinde kabul edildiğinize dair e-mail adresinize bir ileti geliyor. Bunu çıktı alarak gittiğinizde kontrol ederek sizi içeriye alıyorlar, kapıdan davet yazıları olmadığı için dönen bir çok turist gördük. Yalnız binanın dışında bir kulübe önünde uzun bir kuyrukta insanlar bekleşiyordu. Galiba onlar da ileriki günler için rezervasyon yaptırıyorlardı. Berlin'e giderseniz burayı gezin. Ücretsiz.
Bizim giriş saatimiz öğlen 12.00'deydi. Yine erkenden yola çıkıp Brendenburg Tor'a geldik.Soğuk savaş döneminde, Reichstag Batı Berlin'de, Brandenburger Kapısı ise Doğu Berlin'de kalmış. Kapı 1788-1791 yılları arasında yapılmış.1806'dan sonra, Napolyon, Prusya'yı yenince Quadriga'yı (atlar) yerinden söktürüp Paris'e götürmüş. 1814 yılında Napolyon'u yenilip Paris ele geçirilince Quadriga geri alınmış ve Berlin'e geri getirilmiş. Quadriga'daki zeytin dalı, Demir Haç ile değiştirilmiş. Naziler iktidara gelince, kapıyı sembol olarak kullanmaya başlamışlar 2. Dünya Savaşı boyunca kapı tahrip olmuş ama tamamen yıkılmamış. Doğu ve Batı Berlin hükümetleri kapıyı restore ettirmişler fakat kapı 1961'e, Berlin Duvarı yapılana kadar açılmamış Kapı daha sonraları birleşmiş özgür Berlin'in sembolü olmuş ve 1989'da yeniden açılmış.

Reichstag Wilhelm dönemimde de Weimar Almanya'sının parlamento binası olarak kullanılmış. 1894 yılında inşa edilen binanın ön cephesine Dem Deutschen Volke (Alman Halkına) yazılmış.1933 yılındaki yangından ve 2. Dünya Savaşından yara almadan çıkan bina, birleşmeden sonra Berlin'in hükümet merkezi olmasıyla tekrar meclis görevini yerine getirmeye başlamış. Binaya son olarak ilave edilen modern kubbe ile özellikle turistlerin ilgi odağı olmuş.
İçeriye girme saatine kadar Reichstag yakınındaki hükümet binalarını gördük. Bunlar, Spree Nehrinin kıyısına yeni inşa edilmiş modern binalar.

Reichstag arka cephe

Federal Şansölyelik binası (Berlin'liler çamaşır makinası diyormuş)

Spree nehri kıyısında 1962 yılında Batı'ya kaçmak isterken öldürülen 6 Alman anısına beyaz haçlardan metal anıt

Meclisin kurul odalarına ve meclis üyelerinin bürolarına ev sahipliği yapan Paul Löbe Haus ile buraya köprüyle bağlı olan arşiv ve kütüphane binası Marie Elisabeth Lüders Haus

Meclisin kurul odaları ve meclis üyelerinin büroları (Paul Löbe Haus)

Friedrichstrasse tren istasyonu

Her ülkeden ağaçlar getirilmiş, ağaçlar parlamentosu oluşturulmuş

Cafe

Meclise giriş saatimiz gelince bir dizi kontrolden sonra gruplar halinde rehberler eşliğinde ana binaya alındık. Meclis salonuna çanta almıyorlar, çok hızlı ve düzenli bir şekilde emanete bırakılıyor herşey. Bayanların çantalarını da sokmuyorlar, pasaport ve cüzdanı ceplere tıkıştırdık. Fotoğraf makinaları serbest. Binaya girildiği an zaten meclis salonu yekpare camın arkasından aşağıda hemen görülüyor. Bizden önceki grup içerdeydi, onlar çıkınca bizi aldılar ve seyirci localarına oturduk.Meclis salonuna giriş zaten camdı, içeriye girince de salonun tepesi olduğu gibi cam. Tepede insanlar dolaşıp aşağıdaki salonu seyrediyor. Halkından sır saklamayan Alman Devleti. Bu tasarım aynı zamanda halkın hükümetin üzerinde olduğunu ifade etmekteymiş. Turistler hazır, İngilizce sunum yapacak görevli de geldi fakat saatine bakıyor ve tam 12.00'de başlıyor anlatmaya. Alman dakikliği. 20 dakikalık bir sunum. Meclisin nasıl çalıştığını özetledi, soruları cevapladı. Bu salonda milletvekillerinin cep telefonuyla konuşmaları yasakmış. Para cezası veriliyormuş. Sadece partilerin grup başkanları özel bir telefon ile aranabiliyormuş. Çok hoşuma gitti. Konuşmalar stenograflar tarafından kayıt ediliyormuş ve iyi personel bulmakta zorlanıyorlarmış, iyi ücret ödeniyormuş bunlara. Sonra grubu kubbenin (1993) yukarısına çıkmaları için serbest bıraktılar. Bu arada çok güzel bir Türkçe ile hazırlanmış ücretsiz kılavuz mevcut, kubbeye çıkarken "şimdi durun sağa bakın"vs. şeklinde komutlarla çevreyi anlatıyor. Almayı unutmayın. Kubbe ortasında bulunan ana sütun üzerine monte edilmiş aynalar güneş ışınlarını aşağıdaki ana salona yansıtmakta. Yatay biçimde kubbe içini sararak yukarıya doğru dönen rampalar aracılığıyla etraf seyredilerek zirveye çıkılmakta. Ancak rampalar gidiş ve dönüş olarak düzenlendiğinden yukarıya çıkanlar ve inenler karşılaşmıyorlar. Çevre dostu olarak tasarlanan kubbe aynı zamanda enerji verimliliği sağlama, gün ışığından yararlanma ve karbon emisyonunu azaltma özelliklerine de sahipmiş. Çalışırken görev nedeniyle bizim Meclis'e epeyi gitmişliğim vardı fakat işimiz İhtisas Komisyonlarında olduğu için Genel Kurul salonuna hiç gitmemiştim. Kısmet Berlin'deymiş.

Tepe açık. Buradan giren yağmur, kar suyu kullanılıyormuş


Şu kulak takana bakın

Berlin'in ortasında yer alan Tiergarten içinde yürüyüş ve bisiklet yolları, piknik yerleri olan kocaman bir orman. Burada oturup dinlenemedik ne yazık ki. Görülecek yerler var daha. Bu ormanın tam ortasından 17 Junistr. geçmekte, biz de bu cadde boyunca yürüyerek Groser Stern üzerindeki Prusya militarizmi anıtı olan Siegessaule'ye (zafer sutunu 67 m.) geldik.Anıt meydanın ortasında, trafik nedeniyle alt geçitten geçerek anıt yanına çıkılıyor. Heykelin altındaki platforma çıkılıyormuş ama biz çıkmadık.

Buradan alış veriş merkezleri, cafeler, hediyelik eşya dükkanları ile dolu Kurfürstendamm'a geldik.Burada da çelik ve cam karışımı modern çok katlı binalar var. Sokak müzisyenleri güzel çalıyordu. Hava da güzel, herkesin keyfi yerindeydi.Burada da şöyle biraz dolaştık.

Kranzler Eck (2002)

Weltkugelbrunnen (Dünya çeşmesi)

Kathe Kollwitz Museum

Kaiser Wilhelm Gedachtniskirche 1943 yılında savaş sırasında top ateşiyle yıkılmış, yeniden restore yapmamışlar, bu hali ile korumuşlar, yanına modern sekizgen bir kilise ile altıgen kule kiliseleri yapmışlar. Ancak biz buradayken eski kiliseyi paketlemişlerdi, yenileme inşaatı yapıyorlardı sadece tepesi gözüküyordu.

Berlin Heykeli (1987)

Wittenbergplatz kalabalık bir meydan, buradaki U Bahn istasyonu çok güzel, ahşap gişeleri, gişede çalışan tonton biletçisi, dönem posterleri, çok güzel restore edilmiş.Yolunuz düşerse uğrayın. Bu meydana bakan KaDeWe mağazası'na (1907) bir girip bakın, biz doğrudan 6.kattaki gurme katına çıktık. Dünyanın her yerinden yiyecekler, balıklar, etler, çikolatalar, içkiler, peynirler..Pişirip servis de ediyorlar. Tehlikeli bir yer, burada saatlerce dolaşılabilir. Buna vakit yok, bence hiç gerek de yok.