Berlin 8. Gün
Bu gün Schloss Charlottenburg'a gideceğiz.Prusya döneminden kalan bu saray 2.Dünya Savaşında hava saldırılarından büyük hasara uğramış ancak sonra yeniden yapılmış. Spree Nehri kenarındaki sarayın çok büyük güzel bir bahçesi var. Zaten Berlin şehri çok sayıda parka ev sahipliği yapan yeşil bir kent.
Burası şehir merkezinin biraz dışında olduğu için otobüsle gittik. (AB bölgesi 2.60 € 1 kişi) Biletleri durakta veya otobüs içindeki otomata okutmayı unutmuyoruz. İlk kez burada otelin önünden geçen otobüse bindik. Otobüsler genellikle iki katlı. U Bahn ve S Bahn sistemleri şehrin ulaşım sorununu kolaylaştırdığı için otobüsler çok kalabalık olmuyor. Otobüsler duraklara geldiğinde otobüs durak tarafına hafif yatıyor ve yolcular kaldırıma kolaylıkla inebiliyorlar. Kaldırımlar yüksek değil, kaç gün şu şehirde yayan dolaştık, bir tane yüksek kaldırım görmedim, kaldırımdan indiğini bile fark etmiyor insan. Otobüsten Wittenbergerplatz'da indik. Sabah burada pazar kuruluyormuş, satıcılar genellikle kadınlardı, tezgahlarını hazırlıyorlardı.
|
Otobüs'den |
Biz Sarayın içine girmemeye karar verdik. Klasik saray içi eşyaları görmek yerine güzel büyük bahçenin keyfini çıkarmak istedik.
|
Friedrich Willhelm Heykeli (1697) |
|
|
|
|
|
|
|
|
Sarayın karşısında Stüler Binaları (Museum Berggruen ve Bröhan Museum) |
Saray bahçelerini bitirdikten sonra rahat battığı için biz buradan yürürüz dedik ve yola koyulduk.
|
Charllottenburg Rathaus (Belediye Binası) |
|
Mola |
|
Küçük bisikletliler çok şekerdiler |
Berlin Teknik Üniversitesini görmeye gittik. 1700'lü yıllardan başlayarak günümüze kadar gelen Almanya'nın bu en büyük teknik üniversitesinde 30.000 öğrenci eğitim görüyormuş. Burada epeyi bir Türk öğrenci de eğitim görüyor. Eski ve yeni binaları ile kampüs koskocaman bir mahalleyi işgal ediyor. Öğrenci merkezine girerek bakındık, hatta 5 yıldız tuvaletlerini bedava kullandık. (Bu arada Berlin'de tuvalet fiyatları 0,30 ile 1 € arasında değişiyor) Öğrenci ortamı çok hoşumuza gitti, öğrenci olasımız geldi. Ama zor.
Çok yorulduk ama Türk mahallesi Kreuzberg'i görmeden olmaz. Yorgunluktan dayanamadık, U Bahn'a bindik. Kısa mesafe bilet aldık.(1.50 € 1 kişi) Bu bilet ile 3 durak gidilebiliyor. Neyse metrodan indik, etrafta tek tük Türk mağazaları ve çok sayıda Türkçe konuşan var. Kreuzberg nere diye sorduk bir vatandaşımız buralar hep Kreuzberg dedi. Gerçekten de her tarafta Türkçe konuşmalar var.
|
Bizim takım |
|
|
Köprü üstünde güneş batışı izleme (olmazsa olmaz bira eşliğinde) |
|
Hasır'ın burger'i de var |
|
Köprü üstü sohbeti |
|
Baklava'ya buyrun |
|
Çeşit çeşit Hasır |
|
Artık hava karardı ve biz çok yorulduk. Türk mahallesini tam göremedik ve buraya tekrar gelmeye karar verdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder