Balkan Gezisi
5. Gün Mostar-Poçitel-Neum
Sabah 09.00'da otelden hareket...Mostar'a gidiyoruz. Dinar Alpleri arasındaki derin vadide zümrüt yeşili güzel Neretva Nehri akıyor. Karayolu da Neretva Nehrine paralel yeşil ve mavinin birlikte harika görüntüler çizdiği bir rotada devam ediyor. Çok güzel yerleşimlerden geçiyoruz..Onlardan bir tanesi de Saraybosna'ya 50 km.mesafedeki Konjic...Neretva Nehri kıyısındaki bu yerleşim, Osmanlı zamanında Saraybosna'dan çıkan akıncılar burada çadır kurarak konakladıkları için atların dinlendiği yer anlamına gelen Konjic adını almış. Ne yazık ki buradan durmadan geçtik.
Geçerken karşıdaki köprü Konjic Köprüsü (1682) |
Zümrüt Neretva Nehri |
Dinar Alpleri ve Neretva Nehri |
Neretva Köprüsü ve Nehre düşen tren |
Fiyatlar |
Kuzular dönüyor, yazık yaa... |
Lokantadan Neretva Nehri |
Mostar Köprüsü |
Mostar ve Neretva Nehri |
Mostar Köprüsünden |
Koski Mehmet Paşa Camii (1618) |
Türk Evi (Biscevica Kuca) (18.yy.) |
Mostar Çarşısı ve barut ve cephanelik olarak kullanılan Tara Kulesi |
Mostar Köprüsünde turistler |
Savaş izleri |
Savaş izleri |
Karagöz Bey Camii (1557) |
Taş merdivenleri tırmanarak yamaçtaki Şişman İbrahim Paşa Camisine kadar çıktım. Geçen gelişte cami bahçesinden fotoğraf çekmiştim. Bu defa Cami bahçesine girmek için para istediler. Ben de vermedim. Bazı cami bahçeleri paralı olmuş, Mostar'da da Koski Mehmet Paşa Camisinin bahçesine para ile girilir olmuş. Oraya da vermedim. Gönüllü yardım isteseler verirdim ama bu şekilde cami bahçesi için para istemeleri hoşuma gitmedi. Bir taraftan da buralar fakir yerler toplanan paralar camilerin bakımı için kullanılıyorsa hoş görülebilir. Bazı Avrupa şehirlerinde bazen kiliselere de para ile giriliyor...Küçük bir alanı ibadet için serbest bırakıp diğer alanları dolaşmak için para istiyorlar...
Poçitel Kale ve Şişman İbrahim Paşa Camii |
Poçitel |
Taş şehir |
Kale yolu |
Poçitel yamaçtan Neretva Nehri |
Şişman İbrahim Paşa Camii (1563) |
Savaş sonunda yapılan Dayton Anlaşması sırasında Hırvatistan Neum'u da sınırlarına almak için çok çaba harcamış fakat Alija İzetbegoviç' in ısrarlı ve kararlı tutumu ile Bosna Hersek sınırlarında kalmış.
Neum bir turizm şehri..Kıyıda çok sayıda otel gördük. Bizim kaldığımız Grand Hotel Neum... Otele güneş batmak üzereyken geldik. Acele mayolarımızı giyip kıyıya indik, sezon bitmiş ancak bizim yaşlarda emekli Alman turistleri denize giriyorlardı..Biz de kendimizi Adriyatik sularına attık. İlk girişte soğuk gibiydi ama hareket edince çok güzeldi..Bizim gruptan başka giren olmadı, bizi görünce epey pişman oldular. Akşam balık yemek niyetiyle lokantaların olduğu iskeleye gittik fakat sezon sonu olduğu için hiç müşteri yoktu...Lokantalar ve sahipleri pek hoşumuza gitmedi...Otelde yeriz diye dönerken bir kaç kişinin yediğini gördüğümüz bir pizzacıda kocaman pizzalar yapan Hırvat kızın yaptığı pizzaları yiyip şarap içtik.(10 €)
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil