Balkan Gezisi
4. Gün Saraybosna
Sabah 08.00'de Belgrad'dan yola çıktık. Rahat bir yolculukla 10.15 de Sırbistan sınırına geldik, çıkış ve bu defa Bosna Hersek sınır girişi...Bu sınır geçişlerini sayısız kez yaptık bu gezide...Saraybosna'ya (Sarajevo) gidiyoruz.
Saraybosna,1463 yılında Osmanlı egemenliğine girmiş ve 1878 yılına kadar yaklaşık 400 yıl Osmanlı idaresinde kalmış. Osmanlı İmparatorluğundan sonra savaşsız Avusturya Macaristan İmparatorluğu egemenliğine geçmiş. 1992-1995 yılları arasında yaşanan Bosna Savaşında 100.000'den fazla insan ölmüş ve 2 milyon kadar insan da yerlerini terk etmiş.Sadece Saraybosna'da 12.000 kişi ölmüş ve 56.000 kişi yaralanmış.
Miljacka Nehrinin çevresinde kurulmuş olan Saraybosna'da halen 600.000 civarında insan yaşamaktaymış. Tarih boyunca bu şehirde Müslümanlar, Katolikler, Ortodokslar, Museviler barış içinde yaşamışlar..
Saraybosna'ya 10.45 civarı geldik. Şehrin ortasından geçen Miljacka Nehrinin üzerinde iki yakayı birbirine bağlayan bir çok köprü var. Bunların en ünlüsü Latin Köprüsü...1914 yılında Avusturya Macaristan İmparatorluğu veliahdı Arşidük Franz Ferdinand ve eşi Sofia, Sırp Gavrillo Princip tarafından burada öldürülmüş...Bu olay 1. Dünya Savaşının başlamasına neden olmuş.
Latin Köprüsü |
Vijecnica Kütüphanesi |
Inat Kuca (İnat evi) |
Saraybosna'da evler |
Merkale katliamının yapıldığı yerde hayat devam ediyor |
Geçen gelişimizde de buradan almıştık böreklerimizi, tavsiye edilir |
Afiyet olsun |
Türk kahvelerimiz |
Rehberimiz şehirdeki araba plakalarında ortak harf veya numara olmadığını, araba plaka numaralarını bilgisayarın tesadüfi bir şekilde verdiğini böylece araba sahibinin hangi bölgeden ve milletten olduğunun anlaşılamadığını söyledi. Yaşanan onca ölüm ve acıya rağmen demek hala kin ve nefret sürüyor.
Saraybosna'dan yarım saat mesafede (20 km.) ormanlık bir alan olan ve Bosna nehrinin kaynağının bulunduğu Ilıca bölgesindeki Vrelo Bosna'ya ekstra turla uğradık. (5 €x2) Burada göletler, ulu ağaçlar, ördekler, minik şelaleler ile bir orman alanı oluşturulmuş, çok bakımlı ve temiz...Aslında kalabalık oluyormuş fakat bizim geldiğimiz saat pek uygun değildi, neredeyse karanlık olmuştu...Biraz dolaşıp kafede birer kahve içerek otelimize yollandık.
Vrelo Bosna |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder