21 Ağustos 2014 (Perşembe)
Sabah otelin önündeki duraktan otobüse binerek (1.20 €) açılış saati olan 08.00'den önce Akropolis'e vardık. Aslında burası otele yürüme mesafesinde fakat hem kalabalık olmadan hem de sıcak başlamadan bir an önce gitmek istedik. Niyetimiz 12 € olan kombine biletten almak. Bu bilet ile Akropolis, Ancient Agora, Dionysos Tiyatro, Roman Agora, Keramikos Müze, Zeus Tapınağı ve Hadrian Kütüphanesi gezilebiliyor. Öyle de yaptık. Her müze girişinde biletin sol kenarındaki parçalardan birisi yırtılarak alınıyor, bilet daha sonraki müze girişlerinde kullanılmak üzere geri veriliyor.
Kombine biletimiz |
Akropolis |
Biz yukarı tırmandıktan sonra bilet bulamazsak diye endişe ederek Dionysos kapısından biletimizi aldıktan sonra epeyi bir yürüyerek ve sonra da tırmanarak Propylaia kapısından giriş yaptık. Aslında biletimizi aldığımız kapıdan girip antik tiyatroyu gördükten sonra yukarı tırmanarak Parthenon'un olduğu alana küçük bir kapıdan bilet kontrolu ile girebilirmişiz. Biz ilk önce Parthenon'un olduğu kısmı sonra da Dianysos Tiyatrosunu gezdik. Tiyatro kapısından girenler ise ters yol izleyerek inişi Propylaia kapısından yapabilirler.
Sabah erkenden tanrıların evlerini ziyarete gelen turistler girişte |
Bu su otomatları bir harika, para üstü de veriyor makinalar |
Propylaia, (İÖ.432) Akroplisin giriş kapısı, kutsal yola uzanıyor ve kutsal kaya'nın tepesine çıkıldığında turistleri ilk burası karşılıyor. Dar bir alan olması nedeniyle hep kalabalık...
Propylaia'da askerlerin nöbet değişimine rastladık |
Propylaia'nın Parthenon tarafı |
Kutsal Yola çıkış |
Nike tapınağı (internet) |
Parthenon, (İÖ 438) dünyanın en önemli yapıtlarından biri sayılıyor. Gerçekten de yaşanan sayısız olaya rağmen çok görkemli. Athena'ya ithaf edilen Parthenon'un adı
bakirenin tapınağı anlamına geliyormuş. 6. yy. da Parthenon kiliseye, 15.yy da Osmanlı egemenliğinde camiye dönüştürülmüş. Daha sonra cephanelik olarak kullanılırken 1687' de Venedik güçleri tarafından bir havan topu ile patlatılmış. 1802-1811 yıllarında ise Lord Elgin, Parthenon' daki heykelleri sökerek ülkeden çıkartmış, heykeller ve frizler British Museum 'da sergileniyormuş.
Erekhtheion |
Karyaditler çok zarifler |
Dionysos Tiyatrosu (İÖ 5) (giriş ücretli, kombine biletle girilebilir), Atina'nın altın çağında Sophokles, Euripides ve Aristophanes'in bir çok eseri ilk burada sergilenmiş ve Atina kongresi burada toplanmış, 15.000 kişi kapasiteliymiş.
Akropolis'den Dionysos Tiyatrosu ve tiyatronun hemen karşısında siyah cam bina Akropolis Müzesi |
Önemli insanlar için en ön sırada mermer taht şeklinde oturma yerleri |
Buraya giderken Atinalılar tarafından imparator Hadrianus adına yapılan Hadrianus Takı (İÖ 131) önünden geçtik. Kapının batıya yani akropolis ve antik agoralara bakan yüzüne "Burası Theseus'un önceki şehri Atina'dır" yazılı, diğer yüzünde ise "Burası Theseus'un değil Hadrianus'un şehridir" yazılı. Böylece tak, o dönemde "eski" şehir ile "yeni" şehri birbirinden ayırıyormuş.
Hadrianus takı |
Hadrianus takı ve Akroplis |
Akropolis'den Hadrianus Takı ve Zeus Tapınağı |
Korint başlıkları çok güzel |
Tanrı Zeus evinde bir turist |
Akropolis Müze'ye (2008) kombine biletle girilmiyor. (Giriş 5 €) Müze daha önce Parthenon tapınağının yanındaki küçük bir binadaymış, daha sonra modern bina yapılarak Akropolis'den çıkartılan buluntular buraya taşınmış. Bina gerçekten çok güzel bir yapı, girişte yerleri cam yaparak alt kısımdaki tarihi buluntuların sergilenmesini sağlamışlar.
Akropolis Müze girişi |
Acaba kırılır mı buuu? |
Müze içerisinde turnikelerden geçiş |
Müze içinden dışarısı |
Karyaditlerin asılları (gariptir bunların fotoğrafını çekmek serbest) |
Bu güzel kızlarla foto çektirmek pek hoş |
Karyaditler |
Müzeden (şu aşağıdaki duvarlarda asılı olanları çekmek yassah) |
Mermerin işlenişi |
Müzeden |
Parthenon'un Doğu alınlığı (ortada Zeus ve Athena) |
Parthenon'un Batı alınlığı (ortada Athena ve Poseidon) |
Alt kattakileri çekmek de yassah |
Müzenin en üst katına Parthenon'un İngiltere'ye götürülen bütün frizlerinin kopyalarını yapmışlar ve duvarlarda sergiliyorlar.
Müze çıkışı biraz parkta oturalım diyerek Parlamento binasının arkasındaki Kral Otho'nın kraliçesi Amalia tarafından tasarlanan Ulusal Bahçeye yürüdük. Bahçenin güneyinde 1878 yılında Ulusal Sergi Merkezi olarak tasarlanmış Zappion Sergi Salonunu gördük. Günümüzde konferans salonu olarak kullanılıyormuş. Kraliçenin Ulusal Bahçesi ise eski görkemli günlerinden uzaktı, parkta küçük bir hayvanat bahçesi de vardı...
Zappion |
Keçi Ailesi | i |
Monastiraki Meydanı |
Osmanlı Tzisdarakis Camii halen Seramik Müzesi (1759) |
Tzisdarakis Camii Kapısı |
Tzisdarakis Camii |
Pandanassa Kilisesi (17.yy) |
Hephaistos Tapınağı (İÖ 449) |
Hephaistos Tapınağından friz |
Attalos Stoası |
Agora'da Bizans Kilisesi Agii Apostoli (11 yy.) |
Zeytin dallı restoran masaları |
Akşam oluyor, Agora yolu, evler, restoranlar... |
Yemeği hak ettik |
Her yer motor |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder