13 Ocak 2018 Cumartesi

2. İspanya-Portekiz Gezisi (Salamanca) (07.11.2017-09.11.2017)

Portekiz Gezisi (Madrid-Lizbon-Porto-Salamanca) (31.10.2017-09.11.2017)

Salamanca (07.11.2017-09.11.2017)

8.Gün (07.11.2017) Salı

Salamanca'ya yolculuk. Otobüsümüz saat 10.00'da hareket etti, Salamanca'ya geldiğimizde saat 17.30'du... Salamanca otobüs garajının tam karşısında bir otele rezervasyon yapmıştık. Hall88 Apart Hotel. Odada 4 kişilik yatma imkanı var. Biz kullanmadık ama mutfak ünitesi mevcut. Tabak, tencere vs.imkanları var. Odaya çantalarımızı bırakıp hemen dışarı çıktık.
Salamanca, İspanya'nın kuzeybatısındaki Kastilya Leon özerk bölgesindeki bir şehir...Portekiz sınırına 80 km.mesafede...Tormes nehri kıyısında konumlanan şehir İspanya'nın en eski üniversitesine ev sahipliği yapıyor. Dünyada en güzel İspanyolca burada konuşuluyormuş. Dil okullarına Dünya'nın her yerinden öğrenciler geliyormuş. Sokaklarda her saatte öğrenciler dolaşıyor. Çok küçük tarihi bir merkezi var, otelden merkeze 15 dakikada etrafı seyrederek geldik. Şehrin sokakları üniversite kampusü gibi...



Casa de las Conchas (İstiridye evi) (15 yy.)


Catedral Nuevade Salamanca (1733)
Üniversite girişi içerisi restore edilmiş güvenlik nedeniyle giremedik

Burada da bir Plaza Mayor var. Artık karanlık oldu, ışıklar yandı...Katedrale kadar gittik. Yarın buralara tekrar geleceğiz. Öğrenciler şehre hareket getirmiş her yer cıvıl cıvıl çok güzel...Dönüşte yolumuzu kaybettik aslında çok kolay ama kaybettik...Bir kız öğrenciye sorduk. otobüs garajı deyince hemen yolu gösterdi. Yürüyerek döndük.

Plaza Mayor


Plaza Mayor
 9.Gün (08.11.2017) Çarşamba

Sabah erken kalktık yine. Pencereden akın akın okullarına giden öğrencileri seyrettik. Otelin hemen karşısındaki büyük bina da Hukuk Fakultesiymiş.

Otel pencereden önde otobüs garajı sağda Hukuk Fakultesi
Yürüyerek erken saatte Plaza Mayor'a geldik. Burası Madrid'deki gibi etrafı binalarla çevrili bir avlu şeklinde inşa edilmiş. Arkadlarda çeşitli kafeler, mağazalar var. Meydan her saatte öğrenciler ile dolu.

Sabah erken sakin
Öğrenciler ve hocaları
Küçük öğrenciler Plaza Mayor balkonunda
Plaza Mayor'un hemen yan sokağında bir Mercado bulduk. Gittiğimiz her şehirde bir pazar yeri bularak mutlaka dolaşıyoruz. Oraları dolaşmak halkın yeme alışkanlıkları ve fiyatlar hakkında bilgi sahibi olmayı sağlıyor.  İspanyollar da Portekizliler gibi deniz ürünlerini çok yiyorlar.




 


 

Rua Major boyunca yürüyerek Katedral ve Üniversite binalarının olduğu Plaza Anaya'ya geldik.  Katedral kapısında sonradan ilave edilen astronot heykeli olduğunu okumuştuk. Çok küçük bir heykel, bakınırken bir turist grubu geldi onların rehberi gösterince biz de gördük. Aslında burada eski ve yeni iki katedral var fakat binalar bitişik olduğu için tek katedral gibi gözüküyor. Dikkatli bakınca anlaşılıyor.

Katedral (1733)
Katedral giriş
Giriş kapısında Astronot

Puente Mayor des Tormes (Roma köprüsü) (17.yy)
Üniversite binaları




Tarihi merkezdeki sokakları dolaştıktan sonra havanın da güneşli olmasından faydalanarak biz de Plaza Mayor da oturarak etrafı seyrettik. Salamanca'yı çok sevdik. Gençler bu şehre inanılmaz canlılık getirmişler, genç olsam burada okumayı isterdim. İyi ki gelmişiz Salamancaya...






10.Gün (09.11.2017) Perşembe (Salamanca-Madrid)

Bugün eve dönüş var. Sabah erkenden kalktık, bizi Madrid'e götürecek otobüsümüz saat 06.00'da otelin önündeki otobüs terminalinden kalkıyor. Terminal dediğimiz de öyle büyük bir yer değil. Bu oteli biraz da sabah erken terminale gidiş kolay olsun diye seçtik. Gerçekten de 05.45 de otelden çıktık. Bu defa biletlerini İstanbul'dan aldığımız Avanzabus ile Madrid'e gidiyoruz. (35 € 2 kişi) Yolda bir kez mola verdik. Otobüs ilk önce Madrid Ave America otobüs terminaline uğradı sonra 3 saate yakın bir sürede Madrid Estation Sur'a geldik. Cercainias istasyonuna yönlendirmelere bakarak geldik. Buradan bilet alarak banliyö treni ile Barajas Havaalanına geldik. Yalnız tren T4 yeni yapılan terminale geliyor... Pegasus T1 terminalden kalkıyor. İki terminal arası epeyi uzak yürümek mümkün değil, hemen T4 önünde shuttel bekliyor, ona bindik fakat yanlışlıkla T2 de indik, bu terminal T1 ile komşu, yine de epeyi yürüdük terminal içinde...Vaktimiz çok olduğu için bakınarak T1 e geldik. Ucu ucuna gelinirse böyle bir hata uçak kaçırtır. Uçağımız 13.05 de...Saatinde kalktı uçağımız ve 17.00 de Sabiha Gökçene geldik. Yanımıza Madrid'e işi ile ilgili fuara giden oğlumuz yaşında bir genç oturdu, onunla sohbet ederek İstanbula döndük. O metro ile Madrid Havaalanına gelmeye çalışmış, çıkışta ona ek bilet kesmişler. Sabiha Gökçen'den çıkışta bekleyen belediye otobüsüne binerek Kozyatağında indik. Oradan da yakındaki evimize yürüyerek ulaştık. Bir gezimiz daha bitti...


 Gezi hakkında;

Bu gezide daha önce bir kaç kez gittiğimiz Madrid ve geçen yıl gittiğimiz Portekize tekrar gittiğimiz için gördüğümüz yerlere tekrar gitmedik. Bir tek Lizbon'a yakın olduğu için Belem'e gittik. Biraz keyif gezisi oldu. Bu nedenle bloğumu okuyanlara Madrid, Lizbon ve Porto için daha önce yazdıklarıma bakmalarını öneririm. Salamanca'yı yeni gördük, bu tarihi şehri ve gençlerin canlandırdıkları güzel mekanlarını ve sokaklarını görün derim. Günübirlik veya 1 gece kalmalı yeterli olur...


Harcamalarımız: 

(2 kişi) (€)

Ulaşım                     530
Konaklama             454                         
Yiyecek                   300
Müze+metro           100                     

Toplam                  1384
Toplam                  1384x4,38=6.061 TL.




 

11 Ocak 2018 Perşembe

2. İspanya-Portekiz Gezisi (Porto) (04.11.2017-06.11.2017)

Portekiz Gezisi (Madrid-Lizbon-Porto-Salamanca) (31.10.2017-09.11.2017)

Porto (04.11.2017-06.11.2017)

5.Gün (04.11.2017) Cumartesi

Lizbon'dan 15.30'da kalkan trenimizden 3 saat sonra Campanha istasyonunda iniyoruz. Güzel Porto'dayız. Aynı biletle Sao Bento istasyonuna kadar gidiyoruz. Tekrar bilet almaya gerek yok. Kaç kere gördük bu istasyonu ama giriş holündeki çinilere gene hayran hayran bakıyoruz.


Hava kararmaya başlamış. Yürüyerek otelimize geliyoruz. Otelimiz gene bir İbis. İbis Porto Centro...Çantalarımızı otele bırakıp çevre turuna çıkıyoruz. Otelin etrafında lokanta, kafe çok fazla fakat hafta sonu olması nedeniyle hepsi dolu. Hatta Nejatın intenetten gördüğü otelimiz yakınındaki çok tavsiye alan lokantanın kapısında kuyruk var. Beklemiyoruz, otelin karşısındaki bir lokantada yer bulup yiyoruz. Bu arada otelin tam altında büyük bir market var. Pingo Doce. Oradan alış veriş yapıp doğrudan odalara çıkılıyor. Biz de öyle yapıyoruz.

6.Gün (05.11.2017) Pazar

Sabah erkenden Balhao markete yürüyerek gidiyoruz, geçen sene bu marketin bitişiğindeki pastanede yemiştik, tekrar burada kahve ile pasta ve kruvazan yiyoruz. Portekizdeki bütün pastaneler çok başarılı...Hiç birinde kötü ürünle karşılaşmadık. Erken ve pazar günü olması nedeniyle hem market hem de diğer mağazalar kapalı...Bu arada hava harika...Yürüyerek gene Sao Bento istasyona geldik. Bir kere daha giriş holüne baktık, burası adeta bir sanat galerisi gibi...Her defasında kendine baktırıyor.

Sao Bento

Sao Bento önünden  sol taraftan hafif yokuş Luis Köprüye gidiliyor, karşı sokaklardan da Doure Nehri kıyısına
Flores sokağından geçerek Douro Nehri kıyısına geldik. Polis yolları kapatıyor...ne oluyor derken anladık ki bu gün 17. Uluslararası Porto Maratonu varmış. Koşucular ve izleyenleri seyrederek keyifli bir kaç saat geçirdik. 




Güneşli havanın keyfini çıkararak Riberia'da kıyıda banklarda oturduk. Güneşlendik. Burası çok güzel.. Unesco Dünya mirası listesindeki bu semtteki evlerde yaşayan teyzeler miras listesine falan aldırmadan çamaşırlarını bir güzel pencerelerinden güneşe karşı sallandırıyorlar, kurutuyorlar. Çok da yakışıyor.





Tekneler
 Tekrar Flores sokağının başlangıcına gelerek geçen yıl yediğimiz lokantada yedik. Yürüyerek Aliados Meydanına geldik. Yorulduk, burada da oturarak etrafı seyrettik. 

Carmo ve Carmelites Kiliseleri
Denizcilerin koruyucusu Prens Henry Heykeli
Casa Musica'ya gidip Salamanca biletlerimizi alacağız. Ancak pazar günü olması nedeniyle bilet satış yerinin kapalı olması olasılığı var. Metroyla gidiyoruz ve açık buluyoruz. Görevli kız aslında kapalı olduklarını fakat Madrid otobüsü kalkıyor diye açtıklarını söyledi. Biletlerimizi alıyoruz. (2 kişi 74 €)

7.Gün (06.11.2017) Pazartesi

Bugün Douro Nehrinin Porto'dan ayırdığı Vila Nova de Gaia'ya gideceğiz. Geçen yıl geldiğimizde otelimiz bu yakadaydı. Aslında burası idari bakımdan ayrı bir şehirmiş...Sao Bento istasyonunun önünden Douro nehrine doğru yürüyerek Luis Köprüsüne geldik. Köprü, 1886 yılında Paris'deki Eyfel Kulesini yapan firma tarafından inşa edilmiş. Köprünün üstünden yayalar ve tramvay, altından yayalar ve araçlar geçiyor. Sabah erken saat olduğu için nispeten tenha,  etrafı seyrederek ve fotoğraf çekerek Gaia tarafına geçtik.

Grafiti
 

 

 

 

Gaia tarafının köprü ayağında bir teleferik istasyonu var. Gaia kıyısında kısa bir tur yaptırıyorlar. Biz binmedik. İstasyonun platformundan karşı Riberia kıyıları çok güzel gözüküyor. Sabah erken olmasına rağmen otobüsle turistler fotoğraf çekmek için geldiler.

Teleferik
 Gaia tarafında bir panderia'da zorlukla oturacak yer bulup kahve ve kruvazan ile kahvaltımızı yapıyoruz. Pastanede sabah işe giderken uğrayıp kahvaltı yapanlar var.

 

 

1670 yapımı Mosteiro da Serra do Pilar Manastırı, Gaia tarafında  köprü ayağındaki en tepe noktasında yuvarlak yapısı ile ilginç bir bina, biraz tırmanarak çıkılıyor fakat çok güzel manzarası var. Buradan fotoğraf çekiyoruz. Porto'ya gelirseniz buraya çıkın.

 

 

 

 

Riberia evleri

 

Buradan tekrar aşağıya inerek sokak aralarından sahile ulaşmaya çalışıyoruz. Sahile inerken meşhur Bordo şarap imalathaneleri  ve depolarının arasından geçtik. Şarap firmaları buralarda  belli bir ücret karşılığında tadım turları yapıyorlarmış. Biz katılmadık. Onun yerine en tanınmışlarından Sandeman'da oturup güneşlenerek Bordo şaraplarımızı içtik. Biraz tatlı.

Şarap imalathaneleri
Şarap depoları çatıları
 

Rabelolar eskiden şarap taşımacılığında kullanılırmış
Merdivenler ve model gerçek, evler ve çalışan işçiler ressam eseri
Gaia'nın dar sokakları şarap kokuyor
Sokakta sanat
Porto'da memnun iki turist
Kıyıda biraz dolaştıktan sonra bu defa Luis köprüsünün altındaki yoldan geçerek Riberia tarafına geçtik.  Hava güzel yürüyerek geçen yıl gördüğümüz için meşhur Lello Kitapevine girmedik. Geçen yıl blogda anlatmıştım burayı...

Lello Kitapevi
 Clerigos Kulesinin önünde oturarak Pastel de Bacalhau ve şarap içtik. Burası turistik, geçen yıl yapamamıştık, aklımızda kalmasın....(18€)

Ufak bir kadeh şarap ve bir tane pastel de bacalhau 9 € (bence pahalı)
 Pazar günü kapalı olduğu için göremediğimiz Balhau Mercado'ya gittik. Onarım yapmaya çalışıyorlar fakat ülkenin ekonomik durumu iyi değil, yavaş ilerliyor. Buradan da yürüyerek otelimizin olduğu bölgeye geldik. Cumartesi kapısındaki kuyruk nedeniyle yemek yiyemediğimiz lokantada yer bulduk, karnımızı doyurduk, otelin altındaki marketten alış veriş yaparken bir Türk genci yanımıza geldi, çalışmak için gelmiş Türkçe duymak iyi geldi dedi, ayak üstü konuştuk biraz...Bu gün de böyle bitti...Yarın Porto'ya veda edeceğiz.

8.Gün (07.11.2017) Salı

Bu gün Salamanca'ya yolculuk var. Geçen yıl gece geç vakit otobüs ile Salamanca'dan geçmiştik. Gördüğümüz kadarı ile çok hoşumuza gitmişti. Biz buraya gelelim diye konuşmuştuk. Sırt çantalarımızı yüklendik metro ile Casa Musica'ya geldik. Sırt çantalarımızı bileti aldığımız büroya emanete bıraktık. Boavista civarını biraz dolaştık, gene bir pastane bulup kahvaltımızı yaptık. Portekizin pastaneleri gerçekten çok güzel. Her defasında hem yediklerimiz hem de içtiğimiz kahveler çok iyiydi. Biraz dolaştıktan sonra çantalarımızı alıp otobüse yerleştik. Firmamız internorte...Otobüs vaktinde saat 10.00 da hareket etti.


 Geçen seneki Porto gezimiz için tık tık