Sultanahmet'deki İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi'ni bitirince 1978 yılı Mayıs ayında o zamanki ismi Denizcilik Bankası T.A.O. olan tarihi kurumda işe başladım. O tarihlerde kuruluş, 20.000 civarı çalışanı, Denizyolları ve Şehirhatları İşletmeleri, yük taşımacılığı yapan Deniz Nakliyatı, Limanları, Tersaneleri, Bankacılık Şubeleri, Meslek Okulu, Yalova Termal Kaplıca Tesisleri, Liman Lokantası gibi üniteleri bünyesinde barındıran çok büyük bir kurumdu. Denizyolları İşletmesi benim bu kuruluştaki ilk iş yerim oldu. 2 yıla yakın bir süre bu İşletmede çalıştıktan sonra Genel Müdürlüğe geçtim ve oradan emekli oldum.
|
Genel Müdürlük Binası |
1843 yılında Fevaid-i Osmaniye (Osmanlı'ya yarar sağlayan) ismi ile faaliyetine başlayan kuruluş, yıllar içinde isimler ve statüler değiştirerek bugün Türkiye Denizcilik İşletmeleri adı altında halen faaliyetini sürdürmektedir. Günümüzde bu tarihi kuruluşta çalışmış veya emekli olmuş olanlara veya yakınlarına Ülkemizin her yerinde rastlayabilirsiniz.
|
Karaköy'de Denizyolları eski binası |
|
Fevaid-i Osmaniye binası |
Hava ve kara ulaşımının henüz Ülkemizde yaygın olmadığı yıllarda yurt içi ve yurt dışı ulaşım denizyolları gemileri ile yapılıyordu. Burada ben Denizyolları İşletmesinin tarihçesini anlatmak istemiyorum, onu zaten çeşitli kaynaklardan ilgilenenler bulabilir. Benim anlatmak istediğim o dönem gemilerinin güzellikleri. Ankara, Ege,Cumhuriyet, İzmir ve daha bir çok gemiler...
|
İzmir 1905-1954 |
|
Ege 1908-1951 |
|
Aksu 1909-1963 |
|
Ankara 1727-1980 |
|
Akdeniz 1955-1997 |
Bu gemiler ile Atatürk'ün ve birçok kral, prens, prenses ve sultanların seyahatler yaptığını biliyoruz. O zamanlar Denizyolları gemileri ile seyahat etmek itibarlı bir yolculuktu. Ankara gemisinin kaptanı Şefik Gögen, Samsun gemisinin kaptanı Adnan Ülgezen dönemin ünlü kaptanlarındandı.
İstanbul-Mersin ve İstanbul- Barcelona seferleri tarifede yer alan bir çok yerleşim yerinde gemide konaklayarak yapılan turistik seferlerdi. Bu yolculuklar için Karaköy'deki Denizyolları Merkez Acentesinden biletler alınır ve Karaköy Salıpazarı rıhtımından müzik eşliğinde yolculuk başlardı.
|
Denizyolları Acentesi |
Gemi seferleri genellikle yaş ortalaması epeyi yüksek ancak keyifli yolcular ile yapılırdı. Gemilerin adeta müdavimi denilebilecek yolcular vardı, bu yolcuları gemi personeli tanırdı. Turistik seferler, yolcuların her sabah değişik bir limana vardıkları son derece dinlendirici yolculuklardı. Yolcular gün içinde vardıkları limanlarda şehrin görülecek yerlerini gezer, gece onlar dinlenirken gemiler yol alırdı.
|
Ege Vapuru (Kolalı dantel örtüler) |
|
Ankara Vapuru Kış Bahçesi |
|
Akdeniz Gemisi Yolcu Salonu |
Denizyolları
gemilerinin yemekleri yolcular tarafından çok beğenilirdi. Henüz
İstanbul'da beş yıldız oteller ve yabancı isimli lokantalar yokken
Karaköy'deki Liman Lokantası'nın ve gemilerin yemek kalite ve çeşitleri
rakipsizdi. Hoşgeldin
kokteyli, enfes yemekler servis edilen öğle ve akşam yemekleri, akşam
üstü kek ve kurabiyeler eşliğinde beş çayları, gece geç vakit çoğu
kere işkembe çorbası ikramları.. Yolcular bu güzel ikramlara dayanamaz
ve gemiden kilo alarak inerlerdi.
|
25 Nisan 1995 günü menüsü ( hangisini yemesek yoksa boşverip hepsini mi yesek?) |
|
Yemek salonu hazır, yemek müziği çalar, yolcular salona doluşur, aynı anda garsonlar Kaptan masasından başlayarak bütün masalara servise başlar. |
|
Kolalı masa örtüleri ve peçeteler, gümüş çatal bıçak takımları ve Bavyera porselenler |
Türk yolcu gemileri en çok sefer yaptıkları limanlardan birisi olan Barcelona limanına vardıklarında İspanyolların meşhur flemenko danslarını yapan dans grupları gemiye gelerek yolculara gösteri yaparmış. Akşam yemeğinden sonra sanatçılar tarafından gemide canlı müzik yapılırdı.
|
Gemide balo ve yolcular |
|
Kaptan masasında (biraz resmiyet mi var?) |
|
Güzellikleri yaratanlar |
Ben de kruvaziyer sefer denilen bu turistik seferlere bir kaç kez katıldım. Gemilerde ortam o kadar samimi olurdu ki ilk günler biribirini tanımayan yolcular, ilerleyen günlerde arkadaş olup gemiden inerken adresler telefon numaraları karşılıklı verilirdi.
Yıllar içinde bu güzel gemiler yaşlandı, seferler önce azaldı sonra tamamen bitti. Usta Yaşar Kemal'in dediği gibi "O iyi insanlar, o güzel atlara
bindiler çekip gittiler..." O güzel gemiler, yolcular ve personeli anılara karıştılar.
Şimdi Ülkemizin yolcu gemisi kalmadı, İstanbul limanına gelen 13-14 katlı 3000-3500 yolcu kapasiteli süper modern gemileri seyrediyoruz.
Denizyolları İşletmesi gibi Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş yapan bir İşletmeyi burada eksiksiz yazmak mümkün değil. Ben sadece aklımda ve gönlümde kalanları yazdım. Bu gemilerde çalışan arkadaşların ne kadar çok anıları vardır, onların da yazmalarını dilerim.
Bloğa koyduğum fotoğrafları yıllarca birlikte çalıştığımız iş arkadaşım Ali Bozoğlu verdi, kendisine çok teşekkür ederim. Kendisi www.denizhaber.com yazarlarındandır. Bu adresde gemilerin tarihçeleri ile ilgili çok güzel yazılar yazmaktadır. Okumanızı öneririm.